4 Eylül 2024 Çarşamba

The Long Hot Summer and Finally Autumn

Ne sıcak bir yazdı.. Dışarısı alev alev yanarken evlerin serinliğine sığındığımız.. Gün içinde yapılması zorunlu işlerimizi bir an evvel halledip kendimizi serin ve gölgeli bir yere,eve attığımız, Buna rağmen her biri bir ay süren iki kursla dolu dolu geçirdiğimiz.. Yeni ve güzel şeyler öğrendiğimiz.. Yeni ve güzel insanlar tanıdığımız.. En güzeli de işine âşık,yıllar geçse de işine,mesleğine olan ilgisi,heyecanı,çalışma şevki eksilmeyen insanları tanıyıp bizim de yaşama ve çalışma şevkimizin daha bir can bulması oldu.. Sonunda yaz bitti,sarı yazla birlikte okul dönemi başladı.. Kitap okuma konusunda bir farklılık olmadı elbette.. Yine okumaya devam.. Birçok kitap okudum..
Aklımda en çok kalan Cahit Sıtkı Tarancı'nın can arkadaşı Ziya Osman Saba'ya yazdığı mektuplardan oluşan "Ziya'ya Mektuplar " oldu..
Şair olarak doğmuş bir insanın iç dünyasının kapılarını açtığı satırları kimi kez içim yanarak okudum..
Bir de Ahmet Arif'in Leyla Erbil'e yazdığı mektupların toplandığı "Leylim Leylim "den söz etmem lazım.. Hem iki insan arasında akıp giden müthiş elektriği hem bir dönemin satır aralarını hem de insan olmanın ne zor bir sanat olduğunu yine üzülerek okudum.. Şimdilerde ise elimde Füruzan'ın "Kırk Yedi'liler" romanı var..
İç acıtmaya devam.. Başlıktaki ukalalık bu yaz katıldığım İngilizce kursundan mülhem..