16 Ocak 2024 Salı

Okuma Saati-1

Topçu Okulu Kütüphanesi'nden aldığım kitapları okumaya devam.. İlk olarak Latife Hanım üzerine hazırlanan iki kitabı bitirdim.. Çok merak ettiğim bir konuyu işledikleri için de iki kalın kitap çabucak bitiverdi.. İlki Latife Hanım'ın yeğeni Sadık Öke ile uzun bir mülakat gerçekleştiren Fatih Bayhan'ın kitabı..
Teyzem Latife.. 480 sayfalık kitapta ilginç ayrıntılar var.. Mesela Attila İlhan'ın "Karantinalı Despina"şiirine ilham olan şarkıcı despina ile Latife Hanım'ın babası Muammer Bey'in İzmir halkının diline dolanan birliktelikleri.. Atatürk'ün doğum tarihinin 21 Mayıs olduğu iddiası.. En keyifle okunanlar ise Atatürk'ün alışkanlıkları,sevdikleri.. Omleti,spagettiyi,az yağlı çok tatlı zeytinyağlı bakla ve fasulyeyi;tatlı olarak biraz sulu irmik helvasını(ya da irmik tatlısını) üzerine meyve şerbeti dökerek yemeyi.. Günde birkaç kez duş almayı,hep temiz,bakımlı ve şık olmayı.. Lord Byron ve Elizabeth Brown'ın şiirlerini dinlemeyi.. Balzac ve Victor Hugo okumayı.. Sohbeti hele sofra sohbetlerini.. Çok iyi bir binici,silahşör olduğu.. "İnsanı hipnotize eden metalik tınılı,hafif ince bir ses tonu olduğu".. Bu sesiyle harika fıkralar anlattığı.. Şarkı dinlemeyi de söylemeyi de sevdiği,iyi bir müzik kulağı ve bilgisi olduğu.. İnsanlarla birlikte olmayı hele de milletinin arasında olmayı sevdiğini okudum.. Çok keyifli bir kitaptı..
İkinci kitap de bu söyleşiden sonra Fatih Bayhan'ın kaleme aldığı Latife Hanım'ın Kağıtları adını taşıyordu.. 385 sayfalık kitapta Bayhan yazmayı seven Latife Hanım'ın günlükleri,mektupları,anlattıklarından yazıya dökülenlerden bir bölüm sunuluyor.. Bunlardan aklımda kalanlardan biri şu oldu.. Latife Hanım'ın 1950'de bir gazetede yayınlanan anısında anlatıyor.. Bir kış mevsiminde Konya'ya resmi bir ziyaret yaparlar.. Çok yorulan Latife Hanım kendileri için hazırlanan odaya geçer.. Atatürk'ü beklerken uyuyakalır.. Bir ara gözlerini açınca,Atatürk'ün geldiğini,onu koltukta uyur görünce,yatağa yatmadığını;onu da yandırmayıp,bir yastık ve bir yorgan alarak yere,karısının uyuduğu koltuğun dibine uzanıp orada uyuduğunu görür.. Ne yapacağını bilemeyen Latife Hanım,O'nu uyandırmaya kıyamaz.. Yerde uyuyan Atatürk'ün bu romantik ve sevecen davranışı karşısında kımıldamaya cesaret edemeden kendisi o vaziyette kalarak sabahı ederler.. Doğru ise Atatürk'ün karısına ne kadar ilgili,sevecen bir erkek olduğunu;değilse de Latife Hanım'ın O'nun hatırasına ve verdiği sadakat sözüne ne kadar bağlı kaldığını pek güzel anlatan bir anıydı..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder