25 Mayıs 2023 Perşembe
Piç Osman'ın Pabuçları
Yiğit Okur'un kısa romanı..
(115 sayfa)
Elinize alınca bitiveriyor..
Zaten o kadar sürükleyici bir anlatımı var ki..
Aksi olamaz..
Hele de küçük öksüz yetim çingene Osman'ın hayat hikayesiyle birlikte..
Yoğun gündemle kafası şişenlere hem kafa dağıtmak hem de edebiyat lezzetini tatmak için önerimdir..
23 Mayıs 2023 Salı
Okumalar,İzlemeler..
Okuyorum..
Ara vermeden..
Ancak yazmaya gelince fırsat bulamıyorum bir türlü..
Okuduklarım da aklımdan kayıp gidiyor..
Bari en son okuduklarımı yazayım..
Suat Derviş'in Gönül Gibi'sini okudum..
Fosforlu Cevriye'yi yazan Suat Derviş'in biraz fazla hastalıklı,takıntılı ve epeyce eski moda bir aşk hikayesini anlattığı romanı Gönül Gibi..
Konusunu değil ama artık ortalardan yok olan incelikli,hassas,kırılgan insanları ve anlatımlarını beğendim..
Bir çırpıda okuduğum ikinci kitap,Yiğit Okur'un kısa romanı Sıfırlamak oldu..
Alışılmış bir hayatın insana rahatlık veren tekdüzeliğinden çıkınca her şeyin nasıl da alt üst olduğunu,Yiğit Okur'un her zamanki eğlenceli anlatımıyla,keyifle okudum..
Bu yıl izlediğim tek tiyatro,sömestre tatilinde İstanbul'da izlediğim Rumuz Goncagül oldu..
Ve öyle de kalacak galiba..
Sezon bitmek üzere..
Ankara'da henüz hiçbir oyunu görme fırsatım olmadı..
Galiba kısmet gelecek sezona olacak artık..
Televizyonda da seyredilebilir filmler o kadar az oluyor ki..
Çok zaman kapatıp kitaba dönüyorum..
Derken gül mevsimidir deyip mayıs güllerini izlemeye geçiyorum..
Bir tanesi de şimdi bu satırları yazarken tazecik pembecik ve mis gibi kokusuyla yakamda iğneli..
Biraz da tabiatı okuyalım,tabiatın güzelliklerini izleyelim..
Uzun bir kuraklık döngüsünden sonra gelen bahar yağmurlarının keyfini sürelim..
Bereketli bir hasadın ve bolluğun umudunu besleyelim..
Leylak Mevsimi
Geldi de geçti bile..
Ben yine yazmakta geç kaldım..
Ama kokusunun tadını çıkarmakta değil..
Bol bol kokladım,demet demet topladım..
Yakama taktım,gün boyu yanı başımda mis gibi koktu..
Fotoğraflarını çektim ama fotoğraf makinesi bozulmuş..
Olsun..
Eve gelirken,okula giderken leylaklı bahçelerin yanından geçtim..
"Köşeyi tutan leylak kokusu/Yakamı bırak geçeyim"dedim,Oktay Rıfat gibi..
Annemin mezarının yanı başına diktiğim beyaz leylağın bu yıl bol bol ve bembeyaz açmasını gelip gidip ezledim zevkle..
Hatta reçelini yaptım..
Yedim de..
Hiçbir şey taze bir leylak dalını seyretmenin ve koklamanın zevkini vermese de..
Bu yıl da hayatımızdan bütün güzelliğiyle leylaklar geldi geçti..
Kısmet seneye inşallah..
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)