10 Temmuz 2023 Pazartesi

Orhan Kemal Külliyatı

Kısa süre önce Sokaklardan Bir kız romanını okumuştum.. Sonra hadi külliyatına başlayayım dedim.. Peşpeşe altı kitabını okudum..
İlk elime aldığım Dünya Evi .. Ardından bir üçleme olduğu vurgulanan Vukuat Var ve Hanımın Çiftliği'ni okudum.. Devamı da Kaçak adlı romanmış.. Şimdi sıraya onu da alacağım.. Dünya Evi,Vukuat Var,Hanımın Çiftliği mekan olarak Çukurova'da geçen romanlar.. Dünya Evi'nde zaman olarak Atatürk Türkiyesi dönemindeyiz.. Yazar fabrika işçisi Cemile(Nuriye ile yeni evlenmiştir.. Bir yandan babasının kaçaklığı ,bir yandan geçim sıkıntısı henüz çiçeği burnunda evlileri bunaltır..
Vukuat Var ve Hanımın Çiftliği'nde Demokrat Parti'nin iktidara yürüdüğü yılların Türkiyesi Çuturova ölçeğinde anlatılıyor.. Bir Filiz Vardı ve Gurbet Kuşları ise İstanbul'da geçiyor..
Bir Filiz Vardı'da Demokrat Parti'nin iktidardan düştüğü ve Yassıada Duruşmalarının başladığı dönemde,yoksul bir ailenin kızı olan Filiz'i ve onun işçi bir kız olarak büyüme sürecini okuyoruz.. Orhan Kemal'in gerçekten tanıdığı ve âşık olduğu bu kızı ve yaşadıklarını ayrıntılarıyla anlattığı sayfalar,yazarın kendini açıkyüreklilikle anlatma cesareti bakımından ilginçti..
Gurbet Kuşları,İstanbul'a çalışmaya gelen gurbetçilerin hikayelerini Sivaslı Mehmet'in yaşamı çevresinde otuyoruz.. Aynı isimli Yeşilçam filmi ile ilintisi sadece ismi ve bir de taşı koprağı altın İstanbul'a çalışıp kendini ve ailesini kurtarma konusu oluşturuyor.. Yoksa film romandan tamamen farklı.. Bütün romanlarda yine geçim sıkıntısı,işsizlik,parasızlık ön safta.. Okurken insanı bunaltan konular bir de yazarın peşpeşe diyalogları ile daha da bunaltıcı olmuş.. Neyse ki her şeye rağmen gençler ve onların umutları,hayata gülümseyerek bakışları var da dayanabiliyoruz okumaya.. Ancak bu umutlar ve gülümser yüzler hemen umutsuzluğun girdabında boğulmaya bırakılıyor yazar tarafından.. Sayfaları hızla tüketip diğer romana geçerken bazı konuların hiç değişmediğini de acı acı okuyoruz.. Siyasi çekişmelerde kamplara ayrılan halk tabakaları,dini siyasete ve ticarete alet edenler,yoksulluk nedeniyle umutları,hayalleri yıkılmaya mahkum gençler,özellikle de kızlar,sokağa düşen kimsesiz çoçuklar.. Kısacası toplumun dertleri,sorunları,çözümsüzlüklere mahkum ettiği insanlar,heder olan hayatlar.. En çık de ziyan olan hayatlarıyla çocuklar,kadınlar.. Hele onlar hele onlar ..
Son okuduğum Orhan Kemal romanı Murtaza oldu.. 11.sınıfların edebiyat kitaplarında ders konusu olarak birkaç sayfasını okuduğumuz romanı okumayı özellikle sona bırakmıştım.. İki kez filme çekilen,tiyatro sahnelerine taşınan,konusunu bildiğimiz bir roman olarak bakıyordum.. Ancak Orhan Kemal'in en beğendiğim romanı oldu.. 1952'deki 180 sayfalık ilk versiyonunu 1969'da 356 sayfalık bir romana dönüştürmüş.. Bu arada 1. ve 3. bölümü yeniden yazmış.. Romancılığının iyice ustalaştığı son döneminin iyice demlenen anlatımıyla okumaya doyulmaz bir eser olmuş.. Devamını yazmaya başladığını ancak bir yıl sonraki ölümüyle yarım kaldığını da kaynaklardan üzüntüyle okudum.. Yaşasaydı o iyice olgunlaşan anlatımıyla "aydınlık gerçekçiliğin"kimbilir ne güzel örneklerini verebilecekti bizlere.. Işıklar içinde olsun!..