12 Aralık 2016 Pazartesi

Azmi Küçük

Sonunda bir yazıya konu olacağını bilemezdi,bilemezdik..
Azmi Küçük vefat etmiş..
Polatlı Anadolu Lisesi'nin emektar idarecilerindendi..
Rotasyon nedeniyle son birkaç yıl başka okullarda görevliydi..
Ancak bağımız kopmuş değildi elbette..
Çarşı pazarda karşılaşıyorduk ..
En son birkaç hafta önce bir sınavda aynı okulda görevliydik..
Ne çok zayıflamış olduğu dikkatimizi çekmiş,ayaküstü hatırını sormuştuk..
Son görüşmemiz,son konuşmamızmış..
Çalıştığı okula gidip ziyaret edeyim diye niyetleniyordum..
Hiç mümkün olmayacak artık..
İyi insandı..
Arkasından söylenecek şey sadece bu..
İyi insandı..
Işıklar içinde olsun..
Eşine,öğrencilerimizden olan oğlu Alperen ve kızı Erengül'e sabırlar dilerim..
Hepimizin başı sağolsun..

11 Aralık 2016 Pazar

Bir Şehit Annesi

Dün kandil nedeniyle kapısını çaldım..
Oğlunun şehitlik yıldönümü olan 29 Ekim'de görüşmüştük en son..
Aynı gün bacağımın kasılmasıyla başlayan acılı günler nedeniyle de, evinde ziyarete gidememiştim..
Evde yalnızdı..
Hem uyuduğu hem gününü geçirdiği odasında karanlıkta oturuyordu..
Televizyon açıktı..
Bütün ülkede olduğu gibi..
Peşpeşe dizili tabutların gösterildiği şehit cenazeleri haberlerini izliyormuş..
Bütün gün hem izledim hem ağladım,dedi..
Sehpanın üzerinde iki sigara paketi..
Normalde iki günde bitirdiği paketi bugün bitirip ikinciye başlamış..
Evlerine ateş düşenleri onun kadar kim anlayabilir?



4 Aralık 2016 Pazar

Gayrıresmi Hürrem

Sonunda..
Eli yüzü düzgün bir oyun seyredebildik..
Daha ilk dakikalarda ,bitse de gitsek,havasına girmeden..
Keyifle oyun seyretmeyi..
Meğer ne kadar özlemişiz..
Özen Yula kendi yazdığı oyunu yine kendisi sahneye koymuş..
Dekorundan kostümüne her ayrıntısıyla da pek bir özenmiş..
Dekorda Hakan Dündar'ın,kostümde Funda Karasaç'ın,ışıkta Yakup Çartık'ın,müzikte Turgay Erdener'in ellerine sağlık..
Şinasi Sahnesi'nin daha girişinden başlayarak seyirciyi ne izleyeceğine hazırlayan bir sergileme anlayışı düşünmüşler..
Kapıdan girişte cariye kostümlü oyuncular minyatürlerdeki duruşları ve danslarıyla karşılıyorlar sizi..
Salonun her yerine dağılmış cariyeler oyunun dekorlarını da getirip götürüyorlar..
Böylece saraydaki havayı her yere yaymış yönetmen..
İki perde olarak izledik..
Her perde kırk beş dakika kadar sürdü..
Oyuncu kostümleri değiştirmek yerine dekor değişikleri ile zamanın değişimini vurgulaması ilginçti..
Bir de ağaçlar..
Bana 'nahıl'ları hatırlattı..
Oyun metnine gelince..
Asıl önemli olan da oydu zaten..
Fena değildi..
Seyrettiğimiz nice sudan oyunlardan sonra hele,çok iyiydi hatta..
Sonunda güzel bir oyun seyrettim kısacası..