20 Nisan 2025 Pazar

Oidipus Varyasyonları

Ya da Korkunun Zerreleri..
Hafta sonu Akün Sahnesi'nde izledim.. Ankara Devlet Tiyatrosu'nun bu sezonki oyunlarından..
Filmlerinden oyunculuğunu ve "Gerçek Batı"(Vahşi Batı) gibi yine Ankara sahnelerinde izlediğimiz oyunlarıyla yazarlığından tanıyıp sevdiğimiz bir yazar olan Sam Shepard'ın yazdığı oyun.. Tek perdeydi ve bir buçuk saat sürdü..
Sophokles'in ünlü Oidipus'unu alıp Amerika'da Meksika sınırında bir yere taşınmış.. Otoyolda bir kaza/cinayet yaşanmış..
Birkaç kişi feci şekilde ezilmiş,bir adli tıp uzmanı ve bir polis olayı soruşturmaya başlamıştır.. O civarda oturan bir karı koca da olay yerini görmeye giderler..
Ayrıntıları öğrendikçe aslında Oidipus'un trafedisini de hatırlarız.. Bilmeden babasını öldürmüş,annesiyle evlenmiş,ondan çocukları olmuştur.. İş ortaya çıktığında annesinin şişleriyle gözleriyle kör etmiş,kızı/kardeşi Antigone ile bölgeyi terk etmiştir..
Oyunu Whit Maclaughlin yönetmiş.. Bu türlü durumlarda oyunlardaki yabancı bakış açısı hemen dikkati zekiyor zaten.. Bize yabancı,eğreti duran bazen soğuk bir anlatımla karşılaşıyoruz.. Yine öyle oldu.. Oyunu çok sevmedim..
Ama adli tıp uzmanı rolünde Emrah Keskin'in oyunculuğunu izlemekten ve oyuncuyu tanımaktan keyif aldım.. Bundan sonraki oyunlarda adını arayacağım.. Oda Tiyatrosu'nda Gişe adlı oyunda geçen sene izlediğim Onur Kocabaş da polis rolündeydi.. 22 sene önce Refik Erduran'ın yazdığı Bahçemdeki Ayı oyununda izlediğim Miraç Eronat yine güzel,zarif ve iyi bir oyuncuydu.. Dekor Kerem Çetinel'in elinden çıkmıştı.. Çölde/bozkırda adeta sonsuza giden bir otoyol,ışıkların da yardımıyla etkileyiciydi.. Ama geri kalan her şey benim için çok anlamlı gelmedi..

13 Nisan 2025 Pazar

Ve Kazanan

Hafta sonu Şinasi'de izlediğim İzmir Devlet Tiyatrosu yapımı oyun..
Mitch Albom'un yazdığı oyunu Buğra Koçtepe hem çevirmiş hem yönetmiş..
Oscar ödülüne yardımcı erkek oyuncu dalında aday olan bir aktörün ani ölümüyle yaşadıkları konu edilmişti.. Elbette Amerikan dünyası için daha anlamlı olabilen espriler ve repliklerle doluydu.. Bir fars olunca çok bir şey beklememek gerek.. Hele günümüz oyunlarında.. Hoşça vakit geçirip bolca atılan kahkahayla hayatın ve gündemin ağırlığından bunalan dimağı biraz ferahlatmak amacına uygundu.. Eh,biz de öyle yaptık..
Ancak çıkınca zihinde bir şey kalmaması kötü oluyor doğrusu.. İyi bir replik,iyi bir oyunculuk,ne bileyim,iyi bir bir buluş..
Oyundan önceki bir saatlik boşlukta ve oyundan sonraki bir saat boyunca salonlarında gezindiğim Çağdaş Sanatlar Merkezi'ndeki karikatür,resim ve heykel sergileri daha iz bırakan türdeydi doğrusu.. Önümüzdeki hafta sonu da Akün Sahnesi'nde olacağım.. Umarım üst kattaki dokunulabilen resimler sergisini hemen kaldırmazlar da bir kez daha görebilirim..