12 Nisan Cumartesi, her günkü ziyaretlerimi ve işlerimi tamamlayıp Ankara'ya gittim.Öğleden sonra Küçük Tiyatro'da Bir Anarşistin Kaza Sonucu Ölümü'nü izleyecektim.Erken gidip hasta çocuğumuz Ömer'i,daha doğrusu o yoğun bakımda olduğu için,ailesini ziyaret etmek istedim.Telefonla görüşüyoruz ama böyle günlerde insan her çeşit desteğe ihtiyaç duyuyor,biliyorum.Hastaneye gidince şans eseri Ömer'in bir arkadaşını koridorda gördüm.Beni yoğun bakım servisine çıkardı.Tam o anda da yoğun bakım hastalarının ziyaret saatiymiş,ziyaret etmek isteyenler kapı önüne yığılmış bekliyorlar..Bir yandan da ağırlaşan bir hastaya müdahale nedeniyle ortalık oldukça hareketli..Asansörden çıkar çıkmaz bu manzarayla karşılaşınca afallamışım.Bir de "İşte Ömer'in annesi !" diye kalabalık bir grubun içindeki bir kadınla karşı karşıya gelince yapılabilecek en büyük dil sürçmesiyle"Başınız sağ olsun !"deyiverdim.Kadının sarsılmasıyla hatamı fark edebildim ama söz de ağzımdan çıkıvermişti artık..Hemen özür diledim,defalarca..Meğer kadıncağıza benim gelişimden az önce doktor tarafından çok ümitvar olmamaları doğrultusunda bir açıklama yapılmış.Bir de benim densizliğim o ümit kırıcı konuşmanın üstüne gelince,zavallının yüreğine iniverecekti. neredeyse..O günden beri kendime kızıyorum,hem de uyanık olduğum her an..Neyseki benim affedilmez girizgahımın dışında diğer gelişmeler olumlu sayılır..Öğrencimizin durumu" stabil "diye ifade ediliyor.Ameliyat kesinleşti.Ancak zamanı henüz belli değil..Arkadaşlarının,ailesinin , yakınlarının ve bizlerin dua ve iyilik dilekleri üzerine şifa yağmurları gibi yağsın.Oyundan sonra tekrar hastaneye döndüm.Saat 17.00'de bir ziyaret hakkı daha varmış.Annesi öğle saatindeki ziyareti o karışıklıktan dolayı yapamamıştı.Dolayısıyla Ömer'den en son haberi öğrenebilmek için gittiğimde kadıncağız da henüz içeri girmiş..Bekledik(m).Yarım saat kadar sonra geldiğinde yüzündeki ifade öğleyinkinden çok farklıydı.Aydınlanmış,rahat,dingin,ferahlamış bile denilebilir..Bunu görünce ben de biraz rahatladım ,tabii kendimi asla affetmeden..Tekrar özürler diledim..Biraz dua okudum.İyilik dileklerimi ileterek ayrıldım..
İki hastane ziyareti arasındaki tiyatro nasıldı,diye merak edenlere sırf bu oyunu görmek için Eskişehir'e gidilir,diyeyim.Evet,o kadar iyiydi..Son dönemlerde adını sıkça işittiğimiz,sahneye koyduğu oyunları hayranlıkla izlediğimiz İlham Yazar'ın yönettiği bir Dario Fo oyunu izledik Çok iyiydi.Özellikle müthiş bir performans isteyen rolüyle Ali Eyidoğan..Ama diğer oyuncular da aynı yıldız parıltısıyla pırıl pırıl parladılar.Umarım bir kez daha Ankara'ya gelirler,şimdi göremeyenler de izleme fırsatı bulurlar.
13 Nisan Pazar,her zamanki ziyaretlerimi ve işlerimi tamamlayıp Ankara'ya gittim.Cüneyt Gökçer Sahnesi'nde Kösem Sultan'ı izledim.Bu sezonun prestij oyunu galiba.Turan Oflazoğlu'nun yazdığı oyuna Ankara'nın kıdemli oyuncularından bir kadro oluşturulmuş.Dekor,kostüm,aksesuar için epey çaba ve emek sarf edilmiş belli ki..İki saat kırk beş dakika boyunca kalabalık bir kadronun bizlere sunduğu oyunun keyfini çıkardık,oturduğumuz yerlerde..Lafı dolaştırma,beğendin mi sen onu söyle,diyenlere,iyiydi,diyeyim.Bir gün önce izlediğim oyundaki derinliği bu oyunda bulamadığımı,tiyatroyu sahte,yapmacık bulanları haklı çıkaracak bir oyun izlediğimiz hissine kapıldım izlerken..Demek ki çok oyun izleyince şımarık seyirci olup çıkıyor insan diye kabahati kendime bulayım.Zaten bu hafta benim kendime yüklenme haftam,yine..Çenemi tutmalı,az konuşup çok dinlemeliyim ki çevreye rahatsızlık vermeyeyim
Akşam Ömer'in babasını aradım.Durum" stabil " İyi..
14 Nisan Pazartesi,Okul,ders,sınav filan..Gün bitti.Aklımız hasta çocukta..Arkadaşları toparlanmaya çalışıyor.Derste her zamanki gibi olmaya çalıştık hepimiz..Okuduk,notlar aldırdım,dersle ilgili sorularını cevapladım.Normal gibiydik.Akşam babasını aradım.Durum aynı..Yarın bir uzman doktorla görüşmesi varmış.Hastanın durumunu değerlendireceklermiş.
15 Nisan Salı,okuldayız,günlük rutinimiz sürüyor.Öğleyin Ömer,Kendisini ziyaret eden kuzeni aracılığıyla telefon etti.Bana değil,yakın arkadaşı,tiyatro çalışması yaptığımız öğrenci arkadaşı Mustafa'ya..Konuşmalarından anladığım kadarıyla moralini yüksek tutmaya,hayata tutunmaya çabalıyor.Aferin ve maşallah..Gençlik ve hayat üstün gelsin bu savaşta inşallah.Sen yardım et yarabbi !
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder