Dün okuma kulübümüzün temmuz ayı toplantısında Tarık Buğra'nın Dönemeçte adlı kitabını tartışmak üzere toplandık,Halk Kütüphanesi'nde..
Yıllar önce TRT'de Dönemeç adıyla, yine yazar tarafından senaryolaştırılarak, dizi olarak da izlediğimiz güzel bir kitaptır.
Ne okusam diyenlere öneririm,bu kitabı ve yazarın tüm kitaplarını..
Okumasam da diziyi seyretsem,diyenlere ise maalesef diyeceğim;çünkü sadece jeneriği izleyebilirsiniz.Youtube'a yüklenmemiş..
Ancak yine Tarık Buğra'nın eserlerinden dizi yapılan Küçük Ağa ve Osmancık'ı izleyebilirsiniz..
Yazarın İbiş'in Rüyası adlı eseri de dizi yapılmıştı;fakat onu da Youtube'da bulamıyorsunuz..
Abuk sabuk milyon şey yanında işe yarayabilecek böyle eserleri de yüklerler umarım..
Neyse...
Toplantımızın sonuna doğru gencecik bir kız geldi.
Yerel bir gazetenin muhabiri imiş,kütüphane yöneticisi ile görüşmeye gelmiş..
Toplantı bitip çoğunluk dağıldıktan sonra,yönetici hanım,genç muhabiri toplantı masasına davet etti.
Sorularını soran,aldığı cevapları kaydeden genç kıza birkaç soru da ben sordum.
İşe yeni başlamış.
Fen bilgisi öğretmeni imiş.
Ücretli öğretmenlik yapmış ancak şu anda işsizmiş.
KPSS ve öğretmenlik alan sınavlarından ise sıtkı sıyrılmış,vazgeçmiş o sınavlara girmekten..
Öğretmenliği çok sevmiş(Sınıfta öğrencilerinizle kurduğunuz o bir derslik dünyaların tadını kime anlatabilirsiniz ki zaten!)
Şimdilik bu işi yapıyormuş..
Sonra bir iç çekip toplandı ve gitti..
Ne kadar tatlı,genç ve yürek burkacak kadar umutsuzdu...
Aklıma artık meslektaşım olan ve atanabilmek için yıllardır sınav mücadelesi veren ve şimdi pazarcılık yapan başka bir öğrencimin şaka yollu bir sözü geldi yine..
Sınavı başarıp atanamazsa kendini şehir meydanında yakacağından söz etmişti..
Dün sabah yine pazar tezgahının başına geçmişti..
Hala atanabilmek için uğraşıyor..
On binlercesi gibi..
Okulumun adı iade edilsin:Yaşasın Polatlı Lisesi!(İade edilene dek geçen 122.gün)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder