Kurban Bayramı yaklaşıyor..
Şehit yakınlarının evlerine uğramayacağını biliyorum bu bayramın..
Aynı sebeple bütün Türkiye'de de buruk bir bayram olacağını da..
2,5 günlük tatil kararı nedeniyle gelecek hafta okullar da kapalı olacağı için bu yazıyı şimdiden yazmam gerekiyor..
Herkese gönlünce bir bayram temenni ederim..
Okulumun adı iade edilsin.Yaşasın Polatlı Lisesi!(İade edilene dek geçen 177.gün)
18 Eylül 2015 Cuma
15 Eylül 2015 Salı
Sayımız Artıyor Mu Ne?
Sabah bir yandan mezarlığa doğru yürüyor bir yandan da duaları mırıldanıyorken birinin seslendiğini duyar gibi oldum..
Şaşırdım,sabahın bu erken saatinde kim benim gibi mezarlığa gider ki?
Yoksa artık kalabalıklaşıyor muyuz?
Arkaya dönüp baktım,bir hanım hem bana sesleniyor,hem de adımlarını hızlandırmaya çalışıyor..
Durup bekledim,az sonra yetişti..
Selamlaştık ama tanımıyorum da..
Acaba daha önce karşılaşıp da unuttuklarımdan mı?
Hafızamın böyle kötü bir huyu var çünkü..Bir kere gördüğüm insanları tekrar gördüğümde hatırlayamıyorum ve onlara mahcup oluyorum;tanımazmışım gibi davrandığımı sanıyorlar yazık ki..
Neyse ki hiç tanışmamışız..
Adı Düriye imiş..
16 yaşında kaçarak evlenmiş..17 yaşında anne olmuş..Bir kızı olmuş..Hatta şimdi bu kızından bir de torunu dünyaya gelmiş..Kocası çok hırçınmış..Çok çekmiş..Sonra bir de engelli oğlu doğmuş..Bu sabah onun kahvaltısını yedirip çıkmış..Saat ona kadar dönmesi gerekiyormuş..Kocası yeniden çalışmaya başlamış..Elifkent kavşağına kadar o bırakmış..Beni görünce aynı yöne giden bir hanım daha var diye sevinerek arkamdan seslenmiş epeyce..
Bunların hepsini peş peşe sıraladı..
Anne ve babasını ziyarete gidiyormuş o da..
Mezarlarına diktiği çiçeklerin kurumasından endişeleniyormuş..
O nedenle biraz hortum satın almış,sık sık çiçekleri sulamak için mezarlığa gidiyormuş..
Komşuları yadırgıyormuş..
"Ama ben annem ve babamla dertleşiyorum biraz da"dedi..
Anlıyordum elbette..
Köpeklerden korktuğunu,bu nedenle biraz tedirgin geldiğini söyledi..
Teskin edici şeyler söyledim..
İçimden de seviniyorum bir yandan..
Benim gibilerin sayısı artıyor mu ne ?
Not 1:Kendi çöplüğüne kaçan kızımız bu akşamki trenle anne evine dönüyor,bayram sonuna kadar ötüşler sılada berdevam ..
Not 2:Sonunda bu sabah Dağlıca Karakolu santralini düşürebildim.Hiç tanımadığım o delikanlı aracılığıyla bütün karakola selamlarımı, esenlik dileklerimi ve bütün memleketin dualarının onlarla olduğu inancımı ilettim.
Okulumun adı iade edilsin:Yaşasın Polatlı Lisesi!(İade edilene dek geçen 174.gün)
Şaşırdım,sabahın bu erken saatinde kim benim gibi mezarlığa gider ki?
Yoksa artık kalabalıklaşıyor muyuz?
Arkaya dönüp baktım,bir hanım hem bana sesleniyor,hem de adımlarını hızlandırmaya çalışıyor..
Durup bekledim,az sonra yetişti..
Selamlaştık ama tanımıyorum da..
Acaba daha önce karşılaşıp da unuttuklarımdan mı?
Hafızamın böyle kötü bir huyu var çünkü..Bir kere gördüğüm insanları tekrar gördüğümde hatırlayamıyorum ve onlara mahcup oluyorum;tanımazmışım gibi davrandığımı sanıyorlar yazık ki..
Neyse ki hiç tanışmamışız..
Adı Düriye imiş..
16 yaşında kaçarak evlenmiş..17 yaşında anne olmuş..Bir kızı olmuş..Hatta şimdi bu kızından bir de torunu dünyaya gelmiş..Kocası çok hırçınmış..Çok çekmiş..Sonra bir de engelli oğlu doğmuş..Bu sabah onun kahvaltısını yedirip çıkmış..Saat ona kadar dönmesi gerekiyormuş..Kocası yeniden çalışmaya başlamış..Elifkent kavşağına kadar o bırakmış..Beni görünce aynı yöne giden bir hanım daha var diye sevinerek arkamdan seslenmiş epeyce..
Bunların hepsini peş peşe sıraladı..
Anne ve babasını ziyarete gidiyormuş o da..
Mezarlarına diktiği çiçeklerin kurumasından endişeleniyormuş..
O nedenle biraz hortum satın almış,sık sık çiçekleri sulamak için mezarlığa gidiyormuş..
Komşuları yadırgıyormuş..
"Ama ben annem ve babamla dertleşiyorum biraz da"dedi..
Anlıyordum elbette..
Köpeklerden korktuğunu,bu nedenle biraz tedirgin geldiğini söyledi..
Teskin edici şeyler söyledim..
İçimden de seviniyorum bir yandan..
Benim gibilerin sayısı artıyor mu ne ?
Not 1:Kendi çöplüğüne kaçan kızımız bu akşamki trenle anne evine dönüyor,bayram sonuna kadar ötüşler sılada berdevam ..
Not 2:Sonunda bu sabah Dağlıca Karakolu santralini düşürebildim.Hiç tanımadığım o delikanlı aracılığıyla bütün karakola selamlarımı, esenlik dileklerimi ve bütün memleketin dualarının onlarla olduğu inancımı ilettim.
Okulumun adı iade edilsin:Yaşasın Polatlı Lisesi!(İade edilene dek geçen 174.gün)
11 Eylül 2015 Cuma
Dostun Bahçesine Bir Hoyrat Girmiş
Pir Sultan'ın bu deyişini söyleyerek şehitlikteki mezarların çiçeklerini suladım bu sabah..
İki gün önce sabah ordu halinde şehitliğe gelen görevliler ortalığı süpürüp,temizleyecek,ağaç ve çiçekleri sulayacaklar diye sevinmiştim..
Elhak,hepsini yapmışlar ama mezarların üzerindeki menekşeleri de temizlemişler..
Asıl acısı da,önce şehit olduğu belirtilen Şahin için mezar yeri kazmak üzere iş makinesini şehitliğe sokabilmek için girişteki birkaç çam ağacını kesmişler..
Şahin şehitliğe gömülmedi,şehitlikteki menekşeler söküldü,çamlar kesildi..
Şimdi bu kayıpların hesabını kimden sormalı Pir Sultan?
Okulumun adı iade edilsin:Yaşasın Polatlı Lisesi!(İade edilene dek geçen 171.gün)
İki gün önce sabah ordu halinde şehitliğe gelen görevliler ortalığı süpürüp,temizleyecek,ağaç ve çiçekleri sulayacaklar diye sevinmiştim..
Elhak,hepsini yapmışlar ama mezarların üzerindeki menekşeleri de temizlemişler..
Asıl acısı da,önce şehit olduğu belirtilen Şahin için mezar yeri kazmak üzere iş makinesini şehitliğe sokabilmek için girişteki birkaç çam ağacını kesmişler..
Şahin şehitliğe gömülmedi,şehitlikteki menekşeler söküldü,çamlar kesildi..
Şimdi bu kayıpların hesabını kimden sormalı Pir Sultan?
Okulumun adı iade edilsin:Yaşasın Polatlı Lisesi!(İade edilene dek geçen 171.gün)
10 Eylül 2015 Perşembe
Şahin Şimşek
10Eylül,Sakarya Savaşı sırasında Duatepe'nin tekrar Türk ordusunun eline geçtiği günün yıldönümüdür..
Geçen yıl bugün,etkinlikler kapsamında Duatepe'ye meşaleli yürüyüş düzenlenmişti..
Duatepe eteklerinde başlayan yürüyüş,tepe üzerindeki tören alanında saygı duruşu ve İstiklal Marşı, kahramanlık şiirleri okunması,tören konuşmaları ile sona ermişti..
O kahramanlık şiirlerini okuyan gençlerden biri de dün toprağa verilen gencecik asker Şahin Şimşek'ti..
Yürüyüş öncesinde,benden istendiği gibi şiir okuyacak gençleri toplamış,yağmur nedeniyle otobüs içinde prova yapıyorken,otobüsün arkasında oturan gençler grubuna seslenmiş,şiir okuyan grubun daha kalabalık olmasını istemiştim..
İsteğime olumlu karşılık veren ve arkadaşlarını alıp çalışmaya katılan o delikanlıya adını sorduğumda "Şahin" demişti..
Dün toprağa verilen fidan,işte o imiş..
Tam bir yıl önce bugün tanıdığım,zaman zaman karşılaşıp selamlaştığım,heyecanlı,idealist,ülkülerle dolu,ilerde çok şey yapacakmış izlenimi veren delikanlı imiş..
Son olarak geçen şubat ayında arkadaşlarıyla birlikte Özgecan Arslan cinayeti nedeniyle bir basın açıklamalı etkinlikte adını yerel gazetede okumuştum..
Geçen mayıs ayında da askere gitmiş,henüz birkaç aylık askermiş..
Dün isim bana bir şey anlatmamıştı..
Sanayi esnafının tanıdığı bir isim olduğunu,aktif kişiliğini yazanları okuyunca jeton düştü..
Sanayide çalıştığını söylemişti..
Aralarında öğrencilerimin de olduğu kalabalık bir grubun saygıyla andığı bir isimdi..
İşte dünden beri adını herkesin konuştuğu Şahin, geçen yıl Duatepe yolunda yanımda marşlar söyleyerek yürüyen Şahin'miş..
Sabah şehitliğe gittiğimde onun için nereyi hazırlamışlar diye bakındım..
Hiçbir yer hazırlanmamış,sadece şehitlik güzelce temizlenmişti..
Acaba köye mi götürdüler,diye düşünerek belediyeye uğrayıp sordum..
Köye de götürülmemiş,şehir mezarlığında sıradan bir mezara dün ikindi vakti defnedilmiş!..
Yani ve hani dün şehit olduğu söyleniyordu?
Sebep?
Kesin bilgi vereni henüz bulamadım..
Milliyet'te yazana bakılırsa yaşanan olaylar sonucu arkadaşının tüfeğiyle intihar etmiş..
Fotoğraflara bakılırsa tabutunu askerlerin taşıdığı bir cenaze töreniyle toprağa verilmiş..
???
Gerçek olan şu ki Şahin Şimşek adı gibi uçtu,soyadı gibi geçti gitti bu dünyadan, henüz yirmi yaşındayken..
Geçen yıl bugün,etkinlikler kapsamında Duatepe'ye meşaleli yürüyüş düzenlenmişti..
Duatepe eteklerinde başlayan yürüyüş,tepe üzerindeki tören alanında saygı duruşu ve İstiklal Marşı, kahramanlık şiirleri okunması,tören konuşmaları ile sona ermişti..
O kahramanlık şiirlerini okuyan gençlerden biri de dün toprağa verilen gencecik asker Şahin Şimşek'ti..
Yürüyüş öncesinde,benden istendiği gibi şiir okuyacak gençleri toplamış,yağmur nedeniyle otobüs içinde prova yapıyorken,otobüsün arkasında oturan gençler grubuna seslenmiş,şiir okuyan grubun daha kalabalık olmasını istemiştim..
İsteğime olumlu karşılık veren ve arkadaşlarını alıp çalışmaya katılan o delikanlıya adını sorduğumda "Şahin" demişti..
Dün toprağa verilen fidan,işte o imiş..
Tam bir yıl önce bugün tanıdığım,zaman zaman karşılaşıp selamlaştığım,heyecanlı,idealist,ülkülerle dolu,ilerde çok şey yapacakmış izlenimi veren delikanlı imiş..
Son olarak geçen şubat ayında arkadaşlarıyla birlikte Özgecan Arslan cinayeti nedeniyle bir basın açıklamalı etkinlikte adını yerel gazetede okumuştum..
Geçen mayıs ayında da askere gitmiş,henüz birkaç aylık askermiş..
Dün isim bana bir şey anlatmamıştı..
Sanayi esnafının tanıdığı bir isim olduğunu,aktif kişiliğini yazanları okuyunca jeton düştü..
Sanayide çalıştığını söylemişti..
Aralarında öğrencilerimin de olduğu kalabalık bir grubun saygıyla andığı bir isimdi..
İşte dünden beri adını herkesin konuştuğu Şahin, geçen yıl Duatepe yolunda yanımda marşlar söyleyerek yürüyen Şahin'miş..
Sabah şehitliğe gittiğimde onun için nereyi hazırlamışlar diye bakındım..
Hiçbir yer hazırlanmamış,sadece şehitlik güzelce temizlenmişti..
Acaba köye mi götürdüler,diye düşünerek belediyeye uğrayıp sordum..
Köye de götürülmemiş,şehir mezarlığında sıradan bir mezara dün ikindi vakti defnedilmiş!..
Yani ve hani dün şehit olduğu söyleniyordu?
Sebep?
Kesin bilgi vereni henüz bulamadım..
Milliyet'te yazana bakılırsa yaşanan olaylar sonucu arkadaşının tüfeğiyle intihar etmiş..
Fotoğraflara bakılırsa tabutunu askerlerin taşıdığı bir cenaze töreniyle toprağa verilmiş..
???
Gerçek olan şu ki Şahin Şimşek adı gibi uçtu,soyadı gibi geçti gitti bu dünyadan, henüz yirmi yaşındayken..
9 Eylül 2015 Çarşamba
Hava Kurşun Gibi Ağır
Bu sabah menekşelerini ve güllerini ancak sulayabildiğim şehitlikten,annemle babamı da ziyaret edip dönerken tekrar geçtiğimde bir görevli ordusu süpürgeleri,hortumları ile gelmiş,yıkayıp süpürmeye,kuru dalları budayıp,çevreyi düzenlemeye başlamışlardı..
Nihayet !..
Aylardır(tam altı aydan beri) şehitlik temizlik görmedi desem yalan olmaz..
Mart ayındaki Şehitler Haftası'ndan beri ne bir ilgili ne bir görevli..
Şehitliğe uğramıyor..du..
Bu sabaha kadar..
Aman çok şükür,nereden akıllarına geldi acaba,diyerek eve döndüm..
Yol üzerindeki tabelalarda Sakarya Zaferi için yapılacak tüm etkinliklerin iptal edildiğini yazıyordu..
Hayırdır inşallah!
Yoksa..neyse okula giderken yolumun üzerindeki belediyeye sorar,öğrenirim..
Eve geldim,hazırlanıp çıktım,seminer için okula doğru yollandım..
Havada bir ağırlık..
En son altı yıl önce Abdullah Erkmen'in şehit düştüğü gün böyle bir hava vardı..
Belediyeye uğradım,basın görevlisi Ali'ye sordum..
Ne yazık ki Dağlıca'daki ana kuzularından biri de burada oturan ve dört aylık asker olan Şahin Şimşek imiş..
Ailesine dün haberi vermişler..
Bu sabah şehitlikteki temizlik faaliyeti bunun içinmiş..
34 şehit mezarının yanında yenisine yer açmak için..
Adı Şahin Şimşek..
Zaten Dağlıca'da yaşananları sıcağı sıcağıyla yazdığı satırlarını herkes çoktan okuyup tanımış onu..
Şimdi de yaşadığı şehir tanıyacak,yaşarken tanıyamadığı bu gencecik fidanı..
Anneciği Meryem Hanım'a sabrın en büyükleri..
Nihayet !..
Aylardır(tam altı aydan beri) şehitlik temizlik görmedi desem yalan olmaz..
Mart ayındaki Şehitler Haftası'ndan beri ne bir ilgili ne bir görevli..
Şehitliğe uğramıyor..du..
Bu sabaha kadar..
Aman çok şükür,nereden akıllarına geldi acaba,diyerek eve döndüm..
Yol üzerindeki tabelalarda Sakarya Zaferi için yapılacak tüm etkinliklerin iptal edildiğini yazıyordu..
Hayırdır inşallah!
Yoksa..neyse okula giderken yolumun üzerindeki belediyeye sorar,öğrenirim..
Eve geldim,hazırlanıp çıktım,seminer için okula doğru yollandım..
Havada bir ağırlık..
En son altı yıl önce Abdullah Erkmen'in şehit düştüğü gün böyle bir hava vardı..
Belediyeye uğradım,basın görevlisi Ali'ye sordum..
Ne yazık ki Dağlıca'daki ana kuzularından biri de burada oturan ve dört aylık asker olan Şahin Şimşek imiş..
Ailesine dün haberi vermişler..
Bu sabah şehitlikteki temizlik faaliyeti bunun içinmiş..
34 şehit mezarının yanında yenisine yer açmak için..
Adı Şahin Şimşek..
Zaten Dağlıca'da yaşananları sıcağı sıcağıyla yazdığı satırlarını herkes çoktan okuyup tanımış onu..
Şimdi de yaşadığı şehir tanıyacak,yaşarken tanıyamadığı bu gencecik fidanı..
Anneciği Meryem Hanım'a sabrın en büyükleri..
7 Eylül 2015 Pazartesi
Bütün Şehitlerimiz İçin Üç Kez Saygı Duruşu
Sakarya Zaferi'nin 94.yıldönümü için yapılacak etkinlikleri 1.Meclis Binası'nda başlatan belediyemizle birlikte Ankara'ya gittik,cumartesi günü..
Meclis önünde protokol konuşmaları yapılıp mutad zevatın mutad basın fotoğrafları çekimi yapıldıktan sonra 1.Meclisimizi bir kez daha ziyaret edip döndük evimize..
Pazar günü de Zafer Tepe'den Duatepe'ye Saygı Yürüyüşü için yola çıktık saat 15.00'da..
İstikamet Zafer Tepe..
Oradan, 10Eylül 1921 günü Duatepe'nin Yunanlılardan alınması için savaşan Türk ordusunun zorlu mücadelesini izleyen komuta heyetinin oturduğu yerden önlerine serilen (ve bizim de önümüze serilen)geniş ovayı ve tam karşıdaki Duatepe'yi izlerken şehitlerimiz için saygı duruşunda bulunduk..
Aynı saatlerde Dağlıca'da vatan toprağını muhafaza için canlarını veren askerlerimizden habersizdik elbette..
İçimizden okuduğumuz fatihalar biraz da onlar içinmiş meğer..
İki saat sonra bu kez Basrikale eteklerindeki siperler önünde bütün şehitlerimiz için bir kez daha saygı duruşundaydık..
Yine içimizden fatihalar..
Ve yine bilmeden Dağlıca şehitlerimize de fatihalar okumuşuz..
Son olarak akşam, Sakarya Şehitlerine Saygı Yürüyüşü'nün son etabı için yürüyerek çıktığımız Duatepe'de saygı duruşundaydık..
Yine içimizden fatihalar..
Dün sabahtan öğle ezanına kadar altı buçuk saat mezarlıkta çiçek ve fidan sulama mesaisinden sonra üç saatlik Şehitlere Saygı Yürüyüşü'ne de katılınca yorulan bedenimin hemen dinlenmeye geçişi nedeniyle akşam haber dinleyemedim
Hiçbir şeyden habersiz ben bu sabah okula giderken yolda karşılaştığım eski öğrencim Filiz'den dünkü felaketi,henüz sayısı verilemeyen kayıpları öğrendim..
Vatan için kendini feda eden kahramanları andığımız dünden vatanımız için kendini feda eden kahramanların haberini aldığımız bugüne geçince insanın aklı ve dili tutuluyor..
Şimdi tek düşünebildiğim şey o çocukların aileleri,ne haldeler kimbilir?
Okulumun adı iade edilsin:Yaşasın Polatlı Lisesi!(İade edilene dek geçen 167.gün)
Meclis önünde protokol konuşmaları yapılıp mutad zevatın mutad basın fotoğrafları çekimi yapıldıktan sonra 1.Meclisimizi bir kez daha ziyaret edip döndük evimize..
Pazar günü de Zafer Tepe'den Duatepe'ye Saygı Yürüyüşü için yola çıktık saat 15.00'da..
İstikamet Zafer Tepe..
Oradan, 10Eylül 1921 günü Duatepe'nin Yunanlılardan alınması için savaşan Türk ordusunun zorlu mücadelesini izleyen komuta heyetinin oturduğu yerden önlerine serilen (ve bizim de önümüze serilen)geniş ovayı ve tam karşıdaki Duatepe'yi izlerken şehitlerimiz için saygı duruşunda bulunduk..
Aynı saatlerde Dağlıca'da vatan toprağını muhafaza için canlarını veren askerlerimizden habersizdik elbette..
İçimizden okuduğumuz fatihalar biraz da onlar içinmiş meğer..
İki saat sonra bu kez Basrikale eteklerindeki siperler önünde bütün şehitlerimiz için bir kez daha saygı duruşundaydık..
Yine içimizden fatihalar..
Ve yine bilmeden Dağlıca şehitlerimize de fatihalar okumuşuz..
Son olarak akşam, Sakarya Şehitlerine Saygı Yürüyüşü'nün son etabı için yürüyerek çıktığımız Duatepe'de saygı duruşundaydık..
Yine içimizden fatihalar..
Dün sabahtan öğle ezanına kadar altı buçuk saat mezarlıkta çiçek ve fidan sulama mesaisinden sonra üç saatlik Şehitlere Saygı Yürüyüşü'ne de katılınca yorulan bedenimin hemen dinlenmeye geçişi nedeniyle akşam haber dinleyemedim
Hiçbir şeyden habersiz ben bu sabah okula giderken yolda karşılaştığım eski öğrencim Filiz'den dünkü felaketi,henüz sayısı verilemeyen kayıpları öğrendim..
Vatan için kendini feda eden kahramanları andığımız dünden vatanımız için kendini feda eden kahramanların haberini aldığımız bugüne geçince insanın aklı ve dili tutuluyor..
Şimdi tek düşünebildiğim şey o çocukların aileleri,ne haldeler kimbilir?
Okulumun adı iade edilsin:Yaşasın Polatlı Lisesi!(İade edilene dek geçen 167.gün)
1 Eylül 2015 Salı
Ömercik
Geçen cuma akşamüzeri eve giderken kapılarının önünde gördüm Şakir Amca'yı..
Rahmetli annem hastanede yatarken Şakir Amca da bitişikteki odada tedavi görüyordu,tanışıklık oradan..
Yanında bir ufaklık,torunu olmalı,diye düşünürken kendisi de söyledi zaten..
"Benim kızım Hava'nın çocuğu olmuyordu.Bu sabinin de annesi ile babasıgeçen yıl bir trafik kazasında vefat etmişler.Çocuğa ninesi bakıyormuş,daha doğrusu bakamıyormuş.Benim Bursa'daki bir akrabam haber verdi.Biz de kızımla gittik.Uykudaymış.Uyanınca 'Anne!'diye kızıma sarıldı.Çocuk kucağına atılınca kızım da'Ben bunu bırakmam!'dedi.Ninesi de iyi bakmak,evlat edinmek üzere bize verdi.Aldık geldik.Evlat edinme işlemlerine başladık.Yakında işlemleri tamamlanıyor.Dört aydan beri her şeyimiz o oldu.Bana da çok düşkün.Bir gün görmese 'Dedeme gidelim !'diye tutturuyor.Şimdi de onu parka götürüyorum."
Yüreğim cız etti..
Şakir Amca bir buçuk diyor ama iki buçuk üç yaşlarında görünen çok sevimli bir çocuk olan Ömer de biz konuşurken dedesinin bacaklarına sarılıyordu.
Afacanlık yerine gözlerinden neden olgunluk aktığı da böylece belli olan Ömer'le dedesini parka doğru giderken bırakıp ben de yoluma devam ettim,aklımda Ömer'in derin, durgun bakan gözleri..
Okulumun adı iade edilsin:Yaşasın Polatlı Lisesi!(İade edilene dek geçen 161.gün)
Rahmetli annem hastanede yatarken Şakir Amca da bitişikteki odada tedavi görüyordu,tanışıklık oradan..
Yanında bir ufaklık,torunu olmalı,diye düşünürken kendisi de söyledi zaten..
"Benim kızım Hava'nın çocuğu olmuyordu.Bu sabinin de annesi ile babasıgeçen yıl bir trafik kazasında vefat etmişler.Çocuğa ninesi bakıyormuş,daha doğrusu bakamıyormuş.Benim Bursa'daki bir akrabam haber verdi.Biz de kızımla gittik.Uykudaymış.Uyanınca 'Anne!'diye kızıma sarıldı.Çocuk kucağına atılınca kızım da'Ben bunu bırakmam!'dedi.Ninesi de iyi bakmak,evlat edinmek üzere bize verdi.Aldık geldik.Evlat edinme işlemlerine başladık.Yakında işlemleri tamamlanıyor.Dört aydan beri her şeyimiz o oldu.Bana da çok düşkün.Bir gün görmese 'Dedeme gidelim !'diye tutturuyor.Şimdi de onu parka götürüyorum."
Yüreğim cız etti..
Şakir Amca bir buçuk diyor ama iki buçuk üç yaşlarında görünen çok sevimli bir çocuk olan Ömer de biz konuşurken dedesinin bacaklarına sarılıyordu.
Afacanlık yerine gözlerinden neden olgunluk aktığı da böylece belli olan Ömer'le dedesini parka doğru giderken bırakıp ben de yoluma devam ettim,aklımda Ömer'in derin, durgun bakan gözleri..
Okulumun adı iade edilsin:Yaşasın Polatlı Lisesi!(İade edilene dek geçen 161.gün)
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)