ÇANKAYA BELEDİYESİ ÇAĞDAŞ SANATLAR MERKEZİ
Cumartesi Hamlet'ten çıktıktan sonra Güldestan'a kadar üç saat kadar vaktim vardı..
Belediyenin kültür merkezi de saat 20.00'a kadar açıkmış..
O halde..
Sergileri gezecek kadar vaktim var demektir..
Önce soyut resimler yapan genç ressam Özer Boynuzoğlu'nun Soyut Zamanlar sergisini gezdim..
Sonra İşverenler Sergisi'ni ziyaret ettim..ODTÜ'nün inşa sürecinin mimarının gözünden anlaktımıydı..Özellikle mimarlık öğrencileri gezinip duruyordu..
Benim ilgimi Atatürk'ün kız kardeşi Makbule Atadan için yaptırılan Camlı Köşk ile ilgili olan sergi çekti..
Büyük Atatürk'ün her alanda olduğu gibi yapı tasarım ve iç mimarlık konusunda da ne inceliklerle ve yaratıcılıklarla dolu bir ruhu olduğunun da sergilendiği bir alandı..
Türk kültürünün ve Türkiye zenginliğinin bir sergisi olması için gayret sarfedilen bu bölümde mermer olarak Tokat oniksi seçilmesi için Atatürk'ün bizzat direktif verdiği,
Ankara tiftiğinin etüt edilip tiftik ipliğiyle dokunan ve kesinlikle kir tutmayan halılar dokutulmasına ne kadar memnun olduğu,
Ankara panoramasının izlenebildiği en güzel alanlardan biri olan Camlı Köşk'ün taraçasında oturmayı çok seven Atatürk'ün en çok imrendiği şeylerden birinin,Çankaya Köşkü'nden çıkarak en yakındaki bakkala kadar yalnız başına kadar gidip alışveriş yapmak,cebinden çıkardığı parayla aldığı ekmek peyniri de oturup orada yemek olduğunun kendi ağzından ifade edildiği anı yürek burkucuydu..
Aynı sergide enteresan bir bölüm de Kuşadası'nın turizm kentine dönüştürülmesinde emeği geçenlerden biri olan bir kaymakamın öyküsüydü:Özer Türk..
Adını daha önce işitmemiştim..
Türkiye için bütün mesaisini harcayan çalışkan insanlarımızdan birini daha öğrenmekten çok memnun oldum..
Son sergi İlk Çeyrek Raporu idi..
Bir resim sergisi..
Yirmi beş yaş civarındaki genç ressamlarımızın karma resim sergisi..
Beğenerek gezdim..
Pek çoğunun doğu ve güney doğu doğumlu olması ise daha da ilginçti..
Memleketin her bölgesinin yaşayan,üreten,yaratan insanlarla dolu olduğunun bir göstergesiydi..
Yeter ki fırsat verilsin,anlamsız çekişmelerle cevherler boşa harcanmasın..
Beğendiğim ressamların adlarını not ettim:Sema AŞIK;Hakan BALABAN;Selda EREN;Sefer TAN,Ömer EKEN,Ali KARAKOÇ,Fatih TEMİZ,Bişeng ALTAN,Boğaç AYDEMİR,Bahar İÇLİ,Emrah ASLANHAN,Arda YORGANCILAR..
Umarım isimlerini ilerde daha çok duyarız..
Çankaya Belediyesini de bu çalışmalarından dolayı kutlamak gerek..
Mart ayı etkinlik bültenini gördüm..
Dopdoluydu..
Keşke Ankara'da yaşasaydım..
Katılınabilecek ne çok şey var ve bizim için bu zaman ve parasal yönden bir külfet yazık ki..
Yine de böyle etkinliklerin ve kurumların olduğunu bilmek insanı mutlu ediyor..
Son resim sergisi de TESK Sanat Galerisi'nde iki emekli hanımındı:Ayşe AKAT ve Huriye HALLAÇLI..
Ankaralılar çok şanslı..
Yapılabilecek ne çok etkinlik var..
Bizler bu açıdan kültür çölünde gibiyiz..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder