21 Aralık 2020 Pazartesi
Hüküm Gecesi
Millî tarihle ilgili okumalara devam..
Bir süre önce bir yazıda konu edinildiğini okuyup merak ettiğim Hüküm Gecesi elimde..
Evire çevire okudum..
Yakup Kadri'nin üslubuna-yine- hayran olarak..
Romanlarında kronolojik olarak Türkiye tarihini anlatan yazar bu roman için İttihat ve Terakki'nin iktidarda olduğu dönemi seçmiş..
Hürriyet ve İtilaf Partisinin kısa süren üstünlüğünden sonra (22 Temmuz 1912-23 Ocak 1913) İttihat ve Terakki Babıâlî Baskını ile iktidara el koyar..
Hürriyet ve İtilafçı ve onlarla birlikte ne kadar muhalif varsa hepsi Sinop'a sürülür..
Romanda anlatılan süreç bu..
Baş kahramanı genç gazeteci Ahmet Kerim..
Atak,iddialı,kalemi kuvvetli;neşeli,eğlence alemlerinde,arkadaş çevresinde aranan isimlerden..
Mahallesinde piyanosunu ve şarkı söyleyen sesini duyduğundan beri aklından çıkmayan Samiye'ye gönlü su gibi akıverir..
Ancak Samiye yaşından ve devrinden beklenmeyecek kadar oyunbaz ve çapkıncadır..
Ahmet Kerim'in kendinden hoşlandığının farkına varınca da ona bir oyun eder..
Bir gece eve davet eder..
Odada kızın yalnız olduğunu zanneden Ahmet Kerim tuzağa düştüğünü anlar..
İttihatçılardan olan ve bu sayede kısa sürede maddi olarak refaha kavuşan kızın ağabeyi yanına kuzenlerini alıp Ahmet Kerim'e tuzak kurmuştur..
Onu evlerine baskına gelmiş gibi gösterip vuracaklardır..
Bu durum karşısında kendisine suikast tertip edenlerin karşısına korkusuzca dikilen Ahmet Kerim karşısında bir an tereddüt ederler..
O arada Samiye Ahmet Kerim'in elinden tutup onu kapı önüne götürür..
Mutlak bir ölümden kurtarır..
Ahmet Kerim kendine geldiğinde utanç içinde kalır..
Sonra da hemen kendini işine ve Beyoğlu eğlencelerine verir..
Bu olayı unutmaya çalışır..
Ancak Samiye unutamaz..
Önceleri eğlence olsun diye baktığı bu küçük flörte kendini kaptırır..
Ahmet Kerim'e defalarca haber gönderir,araya çeşitli kimseleri hatta Ahmet Kerim'in annesini koyar..
Ancak Ahmet Kerim onu her defasında reddeder..
Sonunda Samiye bu imkansız aşktan kurtulamayacağını düşünerek denize atlar,boğulur..
Samiye'nin intiharını öğrenen Ahmet Kerim önce üzülür..
Sonra vicdan azabı adeta onu ele geçirir..
Samiye'yi tanıyanlarla oturup uzun uzun Samiye'den bahsetmek bir tutku halini alır..
Bu arada memleket kaynamaktadır..
İttihat ve Terakki'nin baskısı basın dünyasında bütün ağırlığıyla hissedilmektedir..
Ancak iki atak gazeteci Ahmet Kerim ve Ahmet Samim kalemlerini sivriltmiş,bütün hızlarıyla muhalefet rüzgarını estirmektedirler..
Tabiî ölüm tehditleri dolu imzasız mektuplar da eksik olmamaktadır..
Aralarında bu konuyu esprilerle geçiştirirler..
Ancak Ahmet Samim İttihatçıların bir tetikçisi tarafından ensesinden vurularak öldürülür..
Bu haber Ahmet Kerim'i yıkar..
Arkadaşının cenazesini bile alıkoyan İttihatçılardan ve onların emirlerini uygulayanların kibirlerinden,tahammülsüzlük ve nobranlıklarından o gün tiksinir ve muhalefetinin dozunu arttırır..
Ancak bu durum kendisini hedef haline getirir..
Bu arada Bâbıâlî Baskını gerçekleşir..
Polis kuvvetlerinin başına geçen Cemal Bey bütün muhalifleri sıkı bir şekilde izletip gözaltına aldırır..
Muhaliflerden fırsatını bulanlar kapağı Avrupa'ya atarlar..
Zaten sürekli izlenen Ahmet Kerim de polislerce alınıp Cemal Bey'in karşısına çıkarılır..
Kısa bir sorgudan sonra tutuklanır..
Hakkında idam kararı verileceği kendisine hissettirilmiştir..
korku ve endişe dolu birkaç gün sonra cezası sürgüne çevrilir..
Sinop'a gönderilir..
Onu mutlak ölümden kurtaran kendisini seven Ziya Gökalp olmuştur..
Türkçülük fikrine olan ilgi ve sevgisini takdir etmiş,Ahmet Kerim'in kaleminden ileride faydalanmak istemiştir..
Sinop'ta sürgünlüğün,yaşadıklarının bütün ağırlığı ile manen çöken Ahmet Kerim ise kendini alkolle boğmaya çalışmaktadır..
Henüz otuz yaşındadır..
Romanda, tarihin önemli bir bölümünü,gerçek şahsiyetlerin de katıldığı bir kurgu içinde okumaktan hoşlananlar için pek çok lezzet mevcut..
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder