4 Ocak 2022 Salı

Hamdi Koç

Sözü fazla uzatmadan,başlıktaki ismin kitaplarını bir kere daha elden geçirdiğimi ifade edeyim..
Melekler Erkek Olur ,Bir Eski Kocanın Öğleden Sonrası, Çiçeklerin Tanrısı'nı daha önce okumuştum..
İyi Dilekler Ülkesi'ni okumamışım.. Bu tekrar okumanın içine onu da kattım.. İlk üçünü daha önce çok beğendiğimi hatırlıyorum.. Bu kez öyle olmadı.. Evet,sürükleyici;ama hepsini birden okuyunca hep aynı 'kentli,her şeyi olan ama mutluluğu yakalayamayan,insan ilişkilerindeki yozlaşmadan bunalmış kişiler'in anlatıldığı ve -bence-'kendini beğenmişliğini hissettiren yazar'kokusu baskın olan romanlar,bir süre sonra eleştiri gözüyle okumaya sebep olabiliyor.. Bende öyle oldu.. Sadece İyi Dilekler Ülkesi'ndeki,Güneydoğu Sorunu üzerine anlatım ilginç geldi,daha önce okumadığımız ayrıntılar vardı.. Neyse,hepsini okuyup rafa kaldırdım.. Sabahattin Kudret Aksal'ın BAY HİÇ_SONSUZLUK KİTABEVİ'sini almak için gittiğim Halk Kütüphanesi'nde gözüme ilişen Selçuk Baran'ın 700 sayfalık CEVİZ AĞACINA KAR YAĞDI'sını da aldım..
Yarısındayım.. Keyifle de okuyorum o incelikli hikayeleri..
Ankara Devlet Tiyatrosunun bu sezon sahneye koyduğu Sonsuzluk Kitabevi'ni önce okuyayım,belki izlemek için giderim,demiştim.. Okudum.. Keşke Bay Hiç'i sahneye koysalarmış,dedim..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder