27 Aralık 2021 Pazartesi

Gökkuşağının Sonu

Dün seyrettiğim oyun.. Bu sene Ankara Devlet Tiyatrosunun sahneye koyduklarından.. Aynı isimli bir Broadway oyununun dilimize çevirisi.. Judy Garland'ın İngiltere'de konser vermek üzere gittiği son dönemlerini anlatıyor.. Önce çocuk oyuncu,sonra oyuncu ve şarkıcı olarak(hem de iki yaşından itibaren !) senelerce eğlence sektöründe hizmet veren,çocuk yaşta alıştırıldığı uyarıcı ve yatıştırıcıların bağımlısı olarak kalan kısacık ömrünü çileli tamamlayan ünlü yıldız sonunda aşırı dozda ilaç alarak 47 yaşında hayatını kaybeder.. Yanında beşinci ve son kocası aynı zamanda menejeri olan Mickey Deans vardır.. Geride üç çocuğu kalır..
50 yıl geride kalan bir şöhret.. Yakınlarda (2019)bu konuda bir film de çekilmişti.. Günümüz Türk seyircisini ne kadar ilgilendirir ? 600 kişilik salonu tıklım tıklım dolduran seyircinin durgunluğu da bunu mu gösteriyordu acaba?
Ama izlediğimiz oyun derli topluydu.. Başrolü üstlenen Şirin Giobbi,rolünü, giydiği kostümler gibi giyinmişti.. Yapmacık değildi..
Bu arada oyun boyunca,yanlış saymadımsa yedi kez kostüm değiştirdi.. Sahne arkasında hızlı bir ekip olmalı.. Dikkatimi çeken bir şey de, buz gibi bir aralık gecesinde ben üstümdeki kabanı bile çıkaramayacak kadar üşürken,Şirin Hanım'ın bütün oyun boyunca,rol gereği ayakkabılarını fırlatıp yalın ayak sahnede kalmasıydı.. Oyunculuk çileli iş ! Onun yerine de üşüdüm !
Judy Garland rolünde Şirin Giobbi ve Mickey Deans rolünde Eren Özkan abartısız oyunculukları ile bir perdelik oyunda gayet iyiydiler.. Judy Garland'ın şarkılarını da fena seslendirmedi.. Hatta son sahnede tükenmişliğini vurgularken sesinin çatallanması,çatlaması çok iyiydi.. Onlara eşlik eden dört kişilik orkestra da öyle.. İlaveten sekiz kişilik bir de dans grubu vardı..
Opera ve Bale'den gelen dansçıları da rahatsız ettiğine inandığım bir ayrıntıyı da eklemek isterim.. Dansçı kızlara giydirilen siyah tayt/şort benzeri şey.. Çok daha sakil hatta çirkin duruyor.. İlla bir şey giydirilecekse daha estetik bir çözüm olmalı.. Ama eskiden izlediğimiz balelerde hiç böyle bir şeye gerek olmaz,görsel bir rahatsızlık da olmazdı.. Yeni muhafazakar anlayış buraya da müdahale etmek gerektiğini düşünüyorsa da yapılan daha itici olmaktan öteye gitmiyor..
Yönetmen Funda Mete'ye ve kalabalık ekibine gösterdikleri çaba için teşekkür ederim.. Evden çıkıp uzun ve salgın hastalık endişeleri ile yapılması gereken yolculuğa (gidiş dönüş üç saat,toplamda 5,5 saat) değdi.. Son bir eleştiri de salonda sol ön tarafta oturan seyirciler( yani ben ve yanımdaki birkaç kişi)anfinin fazla yüksek çıkan sesinden rahatsız olduk doğrusu..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder