19 Aralık'ta toplandılar..
21 kişi..
85'liyiz Biz Derneği'nin üyelerinden gelebilenler yani..
31 yıl önce şehit olan arkadaşları Hakan Türkyılmaz'ı anmak için..
Henüz gencecik bir teğmen olarak İpsala'da görevli iken,yaşanan sınır çatışmasında bir Yunan askerinin ateşiyle şehit düşmüş,annesiyle babasını sonsuz kederlere gark etmişti..
Babası çok uzun yaşamadı..
Oğlunun şehitlikteki mezarının yakınına defnedildi..
Annesi ise hiçbir zaman unutmadı oğlunu..
Arkadaşları ölüm yıldönümünde geldikleri zaman evini açıp oğlunu ağırlar gibi onları ağırladı..
Gözlerinden sızan yaşları sessizce silerek..
Bir yandan da oğlunun arkadaşlarının iyi ağırlandıklarından emin olmak için kızına,gelinine talimatlar vererek..
Son olarak 19 Aralık 2016'da oğlunun 30,şehitlik yıldönümünde evini açmış,ikramlarını hazırlatmış,köşedeki sandalyesine oturup beklemişti..
Oğlunu bekler gibi..
Vefalı arkadaşları mezar başındaki anma töreninden sonra eve geldiklerinde ne çok sevinmişti..
Artık evden çıkamıyordu,konuşamıyordu,oğlunun mezarını ziyaret edemiyordu;ama oğlunun arkadaşlarını da o evde ağırlamadan göndermek istemiyordu..
Bu nedenle yüzündeki memnuniyet ifadesi ziyaret boyunca silinmedi,gözyaşlarının sızması da..
Yaşlı yüreği bundan sonra çok dayanamamış zaten..Bir ay sonra eşinin mezarının yanına onu da defnetmişler..
Yazık ki duymadım..
Oğluna ve eşine kavuştu,diye de sevindim..
Bu yılki anma buluşmasına dernek başkanları,nezaket göstererek beni de davet etti..
Sevinerek katıldım..
Öğleye kadar dersim olmadığı için hiç bu kadar sevinmemiştim..
Kalabalık grup,mahalle camimizin din görevlisi Hikmet Hoca'nın duasını takiben yine aynı davetle karşılaştı..
Hakan'ın annesi Şermin Hanım Teyze artık yoktu ama gelenek de bozulamazdı..
Evde diğer oğlu İlhan,eşi ve kızkardeşi,genç Türkyılmaz'larla birlikte kocaman bir davet sofrası hazırlamış,bekliyorlardı..
Bir de sürprizle..
Hakan'ın fotoğraflarından oluşan bir sinevizyonla birlikte..
Salondaki yaşlı başlı ,çoğu emekli askerler birden otuz yıl öncesine döndüler..
Fotoğraflarda kendi gençlikleri de vardı..
Evdeki ağır havayı dağıtan takılmalar,şakalar da öyle başladı..
Hakan'ı andılar,rahmetli babalarını ve annelerini andılar..
Çokça da,şimdi sayısı azalmış,üzerine karlar yağmış saçlarından kayıp düşmüş gençlik günlerini andılar..
Ve 32.yılda yine buluşmak ümidiyle dağıldılar..
Hakan'ı İpsala'daki 1.HudutTaburu kışlasının askerleri de anıyorlar..
Hem de her fırsatta..
Adı kışlaya verilmiş..
Orada askerlik yapan bir delikanlının ekşisözlük'e üç yıl önce yazdığı küçük yazıda okudum az önce..
Hatta Hakan'ın şehitliğiyle sonuçlanan çatışmadan sonra ferre kupürü denilen yerdeki Yunan bölüğünün basılıp Türk topraklarına katıldığı da eklenen bilgiler arasındaydı..
Sevgili Hakan ve Bütün Aziz Şehitlerimiz,Ruhlarınız Şad Olsun!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder