Bu kez uyumadım..
Zaten bir perdelik bir oyundu..
Bir de Hayvan Çiftliği'ndeki oyun yönetimiyle hayran olduğumuz Barış Erdenk sahneye koymuştu..
Gözlerimi kocaman açıp izlemeye başladım..
Birkaç dakika sonra da hatırladım..
İki sezon önce izlemiştim bu oyunu..
Sonu sürprizli bitiyordu..
Hem oyunu hem izleyicilerin tepkisini izleyerek oturdum yerimde..
Bir akıl hastanesinde psikoterapi seansını anlatan bir oyun bu..
Ancak sonuna kadar bunu anlayamıyorsunuz..
Bambaşka bir şey izlediğinizi zannederken son sahnede her şey ortaya dökülüyor..
Siz seyirciler de ters köşe oluyorsunuz haliyle..
Dolayısıyla kim oynarsa oynasın zaten enteresan bir oyun..
Bir de son sahnede dekorun da birden değişmesi;hatta zaman zaman çerçevelerdeki resimlerin birden başka bir şeye dönüşmesi gibi dekor sürprizleri etkiyi iyice arttırıyor..
Emre Satı'yı dekor uygulaması için kutlamak gerek..
Ancak küçük çocuklar izlememeli..
Bir de yüreği ve midesi yufka olanlar..
Kanlı sahneler var..
Şiddet dolu sahneler var..
Bazı hanım seyircilerin midesi bulandı,bir süre bakamadılar örneğin..
Zaman zaman yerinizden kalkıp işkenceye uğrayan karakteri kurtarma güdünüzü bastırmak için siz de oturduğunuz koltuğun koluna yapışıyorsunuz..
Bu oyun da böyle bir şey..
Sonuçta herkes iyi bir oyun izleyerek salondan ayrıldı..
İzmir Devlet Tiyatrosu'nun turne oyunuydu..
Biz memnun kaldık..
Umarım onlar da Ankara seyircisinden memnun kalmışlardır..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder