Bir kitabın adından alıntı yaparak yazmak istedim Hacı Gülcan'ın ölüm haberini...
Yoksa şöyle yazmak geçiyordu içimden:Mezarcıya mezar kazdılar..
Adı Hacı idi.Bu kadarını biliyordum,bir de şehir mezarlığında mezarcı olduğunu..
İki yılı aşkın süredir sık sık gittiğim mezarlıkta karşılaştığım insanlardan daha doğrusu görevli çalışanlardan biriydi..
Hamlet'teki mezarlık sahnesini canlandırabilecek derecede mezarcı rolüne uygun olduğunu düşünürdüm,kendi kendime..Ortadan uzun boyu,kocaman göbeği,bir nedenle özürlü gözü,haşin denebilecek kadar sert yüz ifadesi ile tam o rolün adamıydı bence ve zaten her gün bu rolü gerçek hayatında canlandırıyordu..
Geçen cumartesi ben her günkü ziyaretim için oradayken sabah selamlaştık,sonra ben ziyaretim sonrası biraz dinlenmek için oturduğumda yanımdan geçti.Biraz ilerdeki yeni bir mezarın yanına yer almış olan biri için 'hapis' diye adlandırdıkları hazır mezar yapmaya doğru gitti.Giderken de yanımda oturan yaşlı mezarcı Ali Dayı ile birbirlerine takıldılar,Kimin önce öleceğine dair..Giderayak Hacı son sözü söyleyip uzaklaştı"Ali Dayı sen bizi de gömersin gayri!"
Meğer doğru söylemiş.O gün onu sağ gördüğümüz son gün imiş.Herkesin oy verme telaşında olduğu gün o da yaşam savaşındaymış.Kalp krizi geçirmiş ve kurtarılamamış...
Dün mezarlığa gittiğimde,belediye işçileri,belediye personeli için ayrılan parselde çalışıyordu."Hayrola,yoksa cenaze mi var?"dedim."Evet,hani bizim mezarcı Hacı var ya,ona kazıyoruz burayı..O başkalarına mezar hazırlardı;biz de şimdi onun için hazırlıyoruz"dediler.İnanamadım.
Bu sabah o kazılan yerin yanına gittim.Açılan çukur doldurulmuş,baş ucuna adı yazılı tahta dikilmiş(Daha 49 yaşındaymış !),üzeri düzeltilmiş;artık o da mezarlık sakinlerinden biri olmuş bile..
Ben de mezarını suladım,dua ettim.Yarın da ilk yeşilliklerini dikeceğim.Toprağı bol,rahmeti bol olsun..Ama hala da aşağıdaki yoldan gelip"Hocam hoşgeldin,Allah kabul etsin!"diyecek sanıyorum.Güle güle Hacı,ışıklar içinde olasın inşallah !
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder