17 Ekim 2016 Pazartesi

Rumuz Goncagül

2016-2017 tiyatro sezonunu açtım..
Cumartesi matinesinde Şinasi Sahnesi'ndeydim..
Bu sezonun yeni oyunu Rumuz Goncagül'ü izledim..
Nasıl buldun,denilirse..
Yapay buldum,diyeyim..

Son iki yıldır hep bu hisle ayrılıyorum tiyatro salonlarından..
Laf kalabalığına,gargaraya getirerek seyirciyi güdürme çabasından bir türlü vazgeçmiyorlar..
Yönetmenlere böyle bir emir mi veriliyor acaba,diyesim var..
Çıkışta genç bir seyirci"Hiç de ahım şahım bir oyun değildi"deyince,hele şükür,dedim..
Yoksa bende bir tuhaflık olduğunu düşünmeye başlayacaktım..

Bilmeyenler için kısaca özetlemek gerekirse,geçim sıkıntısı çeken bir annenin kızını evlendirmek için gazete ilanıyla koca bulma çabası ve içine düştükleri durumun anlatıldığı bir oyun Rumuz Goncagül..
Haksızlık etmeyeyim,on sekiz kişilik oyuncu kadrosu ellerinden geleni yaptı.
Sekiz kişilik orkestra da iyiydi...
Dekor ve kostüm de gözleri okşayacak şekilde tasarlanmıştı..
Kostümler,son zamanlarda moda olduğu üzere, dönem giysisi olarak(1970'li yıllar)düşünülmüştü..
Genç seyirciler ilgiyle ve eğlenerek izlemişlerdir;benim gibiler ise o günleri anarak izledik..

Anne rolündeki Dilara Keyf Günüç'ü ise daha fazla izlediğimi söylemeliyim..
Rolünün altından kalkmakta en başarılı olan oydu..
Yapaylık hissini en az veren de..
Eşi Kemal Günüç orkestrayı yönetirken,  o da sahnede 'döktürüyordu'..

İzlenebilir bir oyun ama iz bırakır mı?
Zannetmiyorum..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder