Hafta sonlarında,tanıdığım birkaç şehit ailesini,aile dostlarını,eski komşuları ve huzurevini ziyaret ettim..
Okul sezonu açıldı,yoğun sayılabilecek bir programım var..
Yoğunluğum giderek artmadan,kış günlerinin kısalığı işleri iyice sıkıştırmadan bitirmek istediğim ziyaretlerimi tamamladım..
Her ziyaretten de biraz buruk ayrıldığımı eklemeliyim..
Şehit annelerinin gözyaşları hiç dinmiyor elbette..
Oğlunu yedi yıl önce şehit veren de,yedi ay önce şehit veren de aynı gözyaşları yanaklarından süzülerek yaşıyor..
Yürekteki yangını ise tarif bile edemiyorlar..
Aile dostlarımız,eski komşularımıza gelince hepsi yaşlanmışlar..
Kapılarını çalanların az olmasından,çocuklarının hoyratlığından,kendilerindeki alınganlığa incelikle yaklaşmamalarından şikayetçiler..
Ağızlardaki dua ya da dilek hep aynı:"İki gün yatak,üçüncü gün toprak!Sen yataklara yatırıp da kapılara baktırma,oğlum kızım dedirme Allahım!"
Huzurevindekiler de çok farklı değiller..
Onlarınki çocuklarının ilgisizliğinden yakınmayı da içeriyor..
Kendilerine evlerinin bir köşesini açmak yerine huzurevine göndermeyi uygun gören çocuklarına kırgınlıkları yüzlerine işlemiş..
Ziyaretlerimden memnun oldular..
Ben de hepsini bir kere daha görmekten çok memnun oldum..
Bir dahaki sefere bakalım kimler,hangimiz hayatta olacağız da görüşeceğiz?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder