Cumartesi günü Yaşlı Kadının Ziyareti oyununun başlamasını bekliyordum..
Yanımdaki koltuklara üç hanım oturdu..
Yaşlarına bakınca anne ve kızları diye tahmin yürüttüm..
Anne epey yaşlı,kızları da orta yaşlarda..
Asıl dikkatimi çekense..
Kızlardan birinin kocaman siyah gözlüklerle gelmiş olması..
Gözleri görmüyor demek ki..
Oyunu hepimizden daha ilgiyle izledi elbette..
Oyun bittiğinde,hemen önünden geçtiğimiz orkestraya teşekkür etmeyi de elden bırakmadı..
Sonra ben onları gözden kaybettim..
Metroda oturmuş kalkış saatini beklerken baktım aynı hanım vagona doğru ilerliyor..
Bir hanım da ona yardımcı oluyor..
Yanımdaki boş koltuğa oturttuk..
O zaman tanıştık..
Oysa iki saatten fazla yan yana oturup oyun izlemiştik..
Yirmi sene önce güney doğuda öğretmen iken bir patlamada gözleri hasar görmüş..
"Ben güneydoğu gazisiyim..Şimdi öyle değil yazık ki; ama o zaman sayımız azdı..Devlet beni İngiltere'ye tedavi için gönderdi..Doğrusu bakımım için her şey yapıldı..Ancak bu kez de glokom diye bir şey çıktı gözlerimde..Bütün tedavi başa döndü..Sonunda da gözlerimi kaybettim..Annemle ve kızkardeşimle oyun izlemeyi çok seviyorum..Çünkü küçük bir kızken annem bize bu sevgiyi aşıladı..Şimdi de biz onu tiyatroya götürüyoruz..Evlerimiz de yakın..Onlar burada oturuyor..Az önce evlerine gittiler..Ben de Ümitköy'de kızımla oturuyorum..Buraya kadar bir hanımın yardımıyla geldim..Şimdi de aynı durakta ineceklerle birlikte çıkıp evime gideceğim.."
Ümitköy durağına geldik..
Ayakta duran iki genç hanım,"Biz de burada ineceğiz,yardımcı olalım."diyerek koluna girdiler,kapıdan çıkardılar..
Beni selamlayarak gitti..
Adını soramadım..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder