"O ne demek Mustafa Amca?"
"Caminin avlusuna bu ismi takmışlar,biz de hurda oluyoruz haliyle.."
O bunu gülerek söyledi ama benim de içim ezildi..
Yaşı 87..
Mahallemizin, sayıları iyice azalan, ihtiyarlarından biri,belki de en yaşlısı..
İmamlıktan emekli imiş..
İkinci eşini sekiz yıl önce toprağa vermiş
"Zaten benim hanımların ikisi de bana hasta geldilerdi" dedi..
Yalnız yaşıyor..
Haftada bir, kızı gelip yemeğini pişiriyor,temizliğini yapıyormuş..
"Bana iyi bakıyor,Allah razı olsun!" dedi..
Her sabah erkenden,daha öğle ezanına saatler varken, camiye doğru ,bir elinde bastonu tin tin adımlarla giderken görürüm..
Aheste adımlarını değiştirmeden evle cami arasında gider gelir..
"Yürümek bana çok iyi geliyor"diyor..
Bilmez miyim..
Önceleri balkonun önünden geçerken göz göze gelir ama konuşmazdık..
Bir akşam üzeri mahallemizin mavi gözlü dedesi(adını bilmiyorum henüz) ile yürüyorlardı,selam verdim,hatırlarını sordum,böylece tanıştık..
Şimdi balkonun önünden her geçişinde birbirimize laf atıyor,ayaküstü konuşuyoruz..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder