Ya da..
Seyircinin hayal kırıklığı..
Yine..
Oysa iki aydır bilet bulabilmek için çırpınıyordum..
Keşke çırpınmakla kalsaymışım..
Hiç olmazsa izleyemedim diye üzülürdüm..
Şimdi uğradığım hayal kırıklığı ile kalakaldım..
Lafı baştan alırsam,
Joko'nun Doğum Günü adlı oyun bu sezonun yeni oyunlarından..
Ankara Devlet Tiyatrosu'nun birkaç ay önce sahneye koyduğu oyun ilk günden beri kapalı gişe..
Her yeni oyunu görmeye gidiyorum zaten..
Lakin buna bilet bulmak mesele..
Acaba ne var?
Herkesi seferber ettim..
Sonunda murada erdim..
Hıdrellez günü ben tiyatro izlemeye gittim..
Sağnak yağmurda..
Paçalarımdan sular akarak..
Tiyatro aşkına..
Islanırım ne olacak..
Yeter ki oyun buna değsin..
Değmedi yazık ki..
Efendim konu şu:
Yeni küresel ve materyalist dünyada hepimiz sermayenin kölesi oluyoruz ve emeğimiz sömürülüyor,nokta..
Yani hiç duyulmadık bir konu değil..
Farklı bir anlatım tarzı yakalanmış,desem o da yok..
Roland Topor'un oyununu Mine Kırıkkanat çevirmiş, İlham Yazar yönetmiş..
Murat Gülmez dekorları Çevren Sarayoğulları kostümleri hazırlamış..
Ali Erel de müziği..
Ve daha pek çok kişi emek vermiş bu oyuna, biz obur tiyatro izleyicileri tarafından tüketilmesi için..
Tükettik de..
Hazmedemedik..
Yutulması zordu..
Soğuktu,yavandı,besleyiciliği yetersizdi..
Doymadık..
Aç kaldık..
Dışardaki sağnakta ıslanmak daha heyecan vericiydi..
Şemsiyeyi salonda unutarak ıslanmaya çıkıp eve döndük..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder