Eskişehir Belediye Tiyatrosu'nun Ankara turnesinde izleme fırsatımız oldu..
Daha önce başka sahnelerde,başka yönetmenlerce sahnelenmiş elbette..
Biz de Oğuz Utku Güneş'in yorumuyla sahneye konulanı izledik..
Her yönüyle emek verilmiş bir oyundu..
Dört oyuncuyu olabildiğince ekonomik kullanarak onlarca tiplemeyi canlandırtması güzeldi..
Bizim meddahlık yöntemiyle hemen sahnede kılık üstüne kılık değiştiren oyuncuların nefes nefese koşturmaları oyunun temposunu arttırmıştı..
1935'te İngiltere'de geçen bir polisiye kovalamacayı Anadolu'ya uyarlaması da ilginçti..
İzlediği oyundaki kadın öldürülen bir seyircinin(Richard Hannay),bir casus olduğu ortaya çıkan kadının cinayetini ortaya çıkarmak (ve de kendisini temize) için Akşehir'e yaptığı yolculuk ve bu yolculuk boyunca karşılaştığı çeşitli tipler,onların diyaloglarıyla önümüze serilen Anadolu panoraması,çeşitli Anadolu ağızları ve hepsinin yaslandığı komedi..
İki perdelik oyun toplamda iki saat on dakika sürdü..
Richard Hannay rolündeki Alp Sunaoğlu(Ses tonu çok etkileyiciydi),
Arada seslendirdiği türküyle sesi hiç de fena olmayan Ali Eyidoğan,
Çok başarılı bulduğum ve sesini rahmetli Vahi Öz'e benzettiğim Hakkı Güneş
Tek kadın oyuncu Gülden Yakut,
O kadar çok tiplemeyi canlandırdılar ki,sayamadık bile..
Sadece izledik ve güldük..
Birkaç esprinin televizyonlardaki skeçlerden ödünç alındığı izenimine kapıldım..
Bir de sürekli tekrarlanan biraz açık diye niteleyebileceğim birkaç espriye gerek var mıydı diye düşündüm..
Ama çok da takılmamaya çalıştım bunlara..
Çünkü gerçek bir emek sarf edilmiş,her ayrıntısı ince ince düşünülmüş bir oyunla her zaman karşılaşmıyoruz..
Dekor,kostüm,ışık,ses,koreografi
..bütün ayrıntılarda emek veren herkese de teşekkür etmem gerek,ellerine sağlık..
Eskişehir Belediye Tiyatrosu bizleri hayal kırıklığına uğratmadı hiç..
Eskişehir için;ama aslında hepimiz
için ne kazanç !
Alkışlıyorum !
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder