
Uzatmalarda..
İstanbul'dan gelen ödüllü bir oyunu da bu sayede izleme fırsatımız oldu..
Tek kişilik oyunu Efe Erkekli sırtlanmıştı..
Altından da kalktı doğrusu..
Bir buçuk saat süren oyunda sahnede koşturdu durdu..

Asıl ortam Amerika,kişiler Amerika'nın çeşitli sınıflardan kişileri,espriler de aynı coğrafyaya özgü olunca genç kuşağın çok komik bulduğu espriler,salonda pek de gülüşmelerle karşılanmadı..
Arka sıralardan.olasılıkla tiyatrocu dostlardan birkaçının gürültülü gülmeleri salona hareket getirmeye çalıştı..

Sahnedeki oyuncu Ankara seyircisini nasıl buldu,bilmeyiz ;ama Ankara seyircisi olarak, biraz yavan bir oyun
olduğunu söylemeliyim..

Neticede farklı bir bakış,farklı bir ortam,sıyrılmaya çalışan genç bir oyuncunun(Efe Erkekli),genç bir oyuncunun çırpınışını(Sam) aktardığı bir oyun olarak izlenebilir..
Sadri Alışık'ın tiyatro oynadığı yıllardaki bir yakınmasını hatırladım oyunu izlerken..

Geçenlerde bir yazıda,bir psikolog hanımın günümüzle ilgili bir saptaması vardı..
Bana bir bölümü ilginç gelmişti..
Yeteneksizlik çağı yaşadığımızı,daha doğrusu şimdiki kuşağın yeteneksizlikten muztarip olduğunu,bilhassa da ülkemiz kuşağının..
Son yıllardaki oyunlarımızı,sahnelenişlerini izleyince hak veresim geliyor..
Ancak bu oyundaki Efe Erkekli'ye bir sözüm yok..Elinden geleni yaptı doğrusu..
Benim eleştirim eser ve yönetmenlere;ya da toptan tiyatro yönetimine..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder