On gün önce kalp krizine yenik düştü..
Herkesin hediye,kutlama telaşında olduğu 14 Şubat'ta..
Askerlerin yemini töreninde..
Ani vefatıyla da hepimizi derin bir üzüntüye sevk etti..
Hep yanı başımızda,her an ulaşabildiğimiz bir yerde olmasına istediğimiz her konuda hemen bize sonuç bildirmesine o kadar alışmışız ki,henüz toparlanabildiğimizi söylemek zor..
Yaşadığımız ilçenin hafızası,Kurtuluş Savaşının ve kahramanlarının unutulmaması için çırpınan gönüllüsüydü..
Yaptığı çalışmalarının sonucunu da DVD'lerde toplayarak tanıştığı herkese hediye eder,çalışmalarını inceleyip ona geri dönüşler bildirenleri çok severdi..
Çiftçiydi..
Babası da çiftçiydi, bir de I.Dünya Savaşının cepheden cepheye koşan adsız kahramanlarından..
Sekiz sene cepheden cepheye sürüklenen,son olarak Kurtuluş Savaşında yerini alan babasından dinledikleri ile uyanan yurt ve millet sevgisini,kişisel araştırma ve inceleme çalışmalarıyla sürdürmesine ben de tanık oldum..
Bu nedenle başlattığı fotoğraf arşivi zengindi..
Kurtuluş Savaşının adsız kahramanları olan babası ve onun asker arkadaşlarından dinledikleri ile ilk kaynak sayılırdı..
Savaşa dair anıları öyle canlı,etkileyici anlatırdı ki,gözlerinden yaşlar boşanırdı..
Dinleyicileri de ardından elbette..
Bunun açıklamasını da yapardı:
"Ben bu hatıraları anlatırken o günlere gidiyorum,o anları yaşıyorum !" diye..
Cebinden eksik etmediği pamuklu mendiline gözyaşlarını kurular,anlatmaya devam ederdi..
Babasından ona intikal eden istiklal madalyasını ceketinin sağ yakasında gururla taşırdı..
İstiklal Madalyalılar Derneğinin ilçemizdeki biriminin de kurucusuydu..
Biraz uzunca tam adıyla, İstiklal Madalyalılar,Kore,Kıbrıs ve Övünç Madalyalılar Derneği kurucu başkanıydı..
İlçemizdeki askeri birimlerin komutanları çok sever ve sayarlardı..
Yerel yöneticiler,resmi ve sivil bütün kurum ve kuruluşlar,dernekler de öyle..
Hepsini ziyaret eder,göreve yeni başlayanlara çiçek gönderir,randevu talep edip görüşmeye giderdi..
Ülkemizin askeri birimlerinin komutanlarına da öyle..
Resmi bayram ve törenlerde hazırladığı şiirleri okumak için bizzat başvurur,gür sesiyle başladığı okuyuşunu,duygulanarak sesinin titreyişiyle bitirirdi..
Artık böyle duygulu okuyuş kalmadığına hepimizi bir
kere daha ikna ederek..
Çağrıldığı bütün söyleşilere koşarak gider,kendisini dinleyenlere savaş hatıralarını hepsini çok etkileyerek,kendisi de duygulanarak anlatır,adını Tarih dede olarak gönüllere kazırdı..
Dinleyicilerinin hepsine hazırladığı DVD'lerden hediye etmeyi de ihmal etmezdi..
Bütün bunları da kendi kişisel çabası,kazancı ile gerçekleştirirdi..
Bilgisayar kullanıcısı idi..
Kendisine ait sitesinde çalışmalarını takipçilerine sunar,sorulara cevap verir,yanlış gördüklerini çekinmeden eleştirirdi..
78 yaşındaydı..
Tek kişilik bir tanıtım ve araştırma ekibi olarak yıllarca her yerde onu gördük,takdirle ve çok kere de yaşına rağmen azmi ve enerjisinden dolayı hayretle izledik..
İçimizde de hep o ince tasa ile:
"Yaşı ilerliyor,yerini alacak,onun gibi birikimli ve donanımlı kimse de yok,sonrasında ne yaparız?"
Korkarak beklediğimiz o gün geldi..
İhsan Bey'i kaybettik..
Ölümünün böyle olmasını ister miydi bilmem ama..
Yerel gazetede yazan o cümleye ben de katılıyorum:
"Çok sevdiği askerlerin kollarında,bir asker yemini töreninde vefat etti.."
Eşi Hafize Hanım çok üzgün elbette..
14 Şubat'ta sabah törene gitmesi için hazırlayıp uğurladığı 60 yıllık can yoldaşını bir daha göremedi..
İhsan Bey askere gitmeden evlendirilmiş..
Sekiz sene süren askerlik nedeniyle geç baba olan kendi babası Tahir Çavuş,oğlunun bir an evvel mürüvvetini görmek istemiş..
yaşlandığını,torun göremeden öleceğini düşünmüş..
Bu nedenle geçen sene kendilerini bir ziyaretimde,evliliklerinin 60.yılını kutladıklarını,gülerek söylemişlerdi..
Benim de gözlerimin önüne hep o tatlı gülüşüyle geliyor şimdi..
Dün taziye ziyareti için evlerine uğradığımda,duvarda asılan son fotoğrafındaki gibi..
Tatlı,tonton,hatayı affetmeyen ama şefkati de bırakmayan TARİH DEDE..
Cenaze töreni elbette çok geniş bir katılımla oldu..
İlçenin eski yeni bütün yöneticileri,İhsan Amca'ya son
görevlerini yerine getirmenin bilinciyle sıralandılar..
İlçe yöneticileri ona ölümüyle birlikte bir jest yaparak,mezarlıkta gaziler için ayrılan parsele defnetmişler..
Böylece çok sevdiği Kore,Kıbrıs gazileri ile yan yana yatıyor şimdi..
Hepsinin başucundaki yerinde..
Hâlâ onları işaret eder gibi..
Onların unutulmaması için ömrünün ihtiyarlık günlerinde yılmadan çalıştı..
Şimdi de sıra onun adının unutulmamasında..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder