Hafta sonu izledim..
İstanbul Devlet Tiyatrosunun oyunu..
Ray Cooneyin yazdığı oyunu Haldun Dormen ve Kemal Uzun çevirmişler ve Haldun Dormen yönetmiş..
On kişilik oyuncu kadrosu ile iki saat kırk beş dakika boyunca hiç düşmeyen bir tempoda oyunlarını sahnelediler..
On beş dakikalık bir arada nefes alabildiler ancak..
Asıl yükün üzerinde olduğu Erkan Taşdöğen'in performansı ise en büyük alkışı hak etti..
Sahnede olmadığı süre, onar dakikalık iki bölümdü..
Onun dışında sürekli sahnede olmak ve repliklerini tekrarlamak ne kadar yorucudur kimbilir..
Asıl yorucu olansa saygısız seyirciler olmalı..
Ben sahnenin sol tarafında dördüncü sırada oturuyordum..
Sağ ön taraftaki bir seyirci hanımı,iki repliği arasında uyardı:
"Hanımefendi,lütfen o telefonunuzu kapatın artık!"
Televizyon diliyle: Şok ! Şok ! Şok!
Yanımdaki seyirciler birbirlerini dürtmeye başladılar..
Neyse ki başka bir arıza olmadan oyun bitti..
Oyun sonunda,selam faslında , Erkan Taşdöğen sanırım o seyircinin elini sıkarak gönlünü aldı..
Tiyatro salonlarında bu görüntüler ne yazık ki olağan hale geldi..
Oyunun başındaki uyarı ile telefonlar sessize alınıyor ama beş dakika bile sürmüyor bu durum..
Hemen ateşböcekleri gibi oradan buradan telefonların ışıkları parlamaya başlıyor..
Telefonundaki son durumu kontrol etmeden duramayan bir seyirci grubu var,hem de her yaştan..
Biz de o arada bir yanıp sönen ışıkların rahatsızlığına aldırmadan oyunu izlemeye çalışıyoruz..
Bu kez de öyle oldu..
Yanımdaki bey de sıkıldıkça elinden bırakmadığı telefonuna baktı durdu..
Sadece kendisini ilgilendiren espriler oldukça telefonunu kucağına bırakabildi..
Ne yazık ki gözümü alan ışıklar nedeniyle kendisini göz ucuyla izlemek zorunda kaldım..
Bütün bu hengame arasında sahnede oynanan oyuna gelince:
İngiliz parlamentosunda kabine üyelerinden biri muhalefet partisi sekreteriyle küçük bir
kaçamak için otel odasına gelir..
Ancak hiçbir şey düşündüğü gibi gelişmez..
Sekreter hanımın kıskanç kocası karısını bir özel dedektife izletmektedir..
Özel dedektif kafasına inen pencere kasası nedeniyle bayılmıştır..
Onu ceset zanneden odadakilere otelin müdürü,meraklı otel çalışanları,bakan beyin eşi,danışmanı da katılınca işler arapsaçına döner ve oyunun temposu çılgınlık seviyesine varır..
Çok hareketli olan oyun tek mekanda,otel odasında geçiyor..
Dekor Savaş Çevirel'in,kostüm Mihriban Oran'ın,ışık Serhat Akın'ın tasarımı olarak görünüyor..
Hepsi yerli yerindeydi..
Oyunu dikkatle izleyen seyircinin keyfi de öyle..
Kahkahalarla geçen iki saatten sonra geriye bir dolu gevezelik ve bakan rolündeki Erkan Taşdöğen ile danışmanı Fatih Kahraman başta olmak üzere on kişinin performansı kaldı..
Bir de hafif politik dokundurmalar ki,seyircinin en çok güldüğü anlar da onlardı..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder