17 Nisan 2024 Çarşamba

Trendeki Kız

Konya Devlet Tiyatrosu'nun oyunu.. Ankara'ya turneye geldiği geçen hafta sonunda Cüneyt Gökçer Sahnesi'nde izledim.. Paula Hawkings'in yazdığı eseri Ekin Tunçay Turan dilimize çevirmiş.. Zeki Gürdal Karaoğlu yönetmiş.. Küçük bir oyuncu ve kocaman bir emekçi kardosu olan oyunla ilgili aklımda pek bir şey kalmadığını,üstelik aradan sadece dört gün geçmişken, utanarak yazıyorum.. Demek ki,oyunun içine girememişim.. Bunda tiyatrodan çok sinevizyona yaslanmasının beni sinirlendirmesi de etkili olmuştur belki.. Filmleri de yapılan bir eserden tiyatroya uyarlanan Trendeki Kız'ın konusu kısaca şöyle: Hayatıyla ilgili birçok sorun yaşayan,evliliği sona eren Rachel'in işine giderken bindiği trenin penceresinden gördüğü başka bir çifti dikkatle izlemesi,hayatını değiştirir.. İşinden de ayrılmasına rağmen sadece o çifti görmek için trene binmeye ve görebildiği kadarıyla o çifti tren penceresinden izlemeye başlar.. Sonra izlediği çiftten kadını başka bir adamla görür.. Çok şaşırır elbette.. Onları mutlu bir çift olarak görmüştür.. Sonra da hiç hatırlamadığı bir olay sonucu o kadın cinayete kurban gitmiş,kendisi de kan içindedir.. Ne olup bittiğini hatırlamamaktadır.. Sürekli tükettiği alkol de hafıza bulanıklığında bir etkendir..
Cinayeti araştıran polis onu sıkıştırdıkça bunalımı artar.. Finalde de bizi bir sürpriz beklemektedir.. Ancak bu sürpriz oyunu sahnede en önden izleyen bizler için o kadar acemice oynandı ki,doğrusu izlediğimiz oyundan hiç tat alamadan çıktık.. Ya da ben çıktım,diyeyim.. Yanımdan geçen genç izleyiciler heyecanla,pek etkilendiklerini anlatıyorlardı.. Onlar adına sevindirici.kendi adıma hayıflandırıcı bir izlemeydi kısacası..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder