4 Mart 2025 Salı

Gökyüzü

Hafta sonu Şinasi Sahnesi'nde izledim.. Ankara Devlet Tiyatrosu'nun bu sezon oyunlarından.. Lucy Kirkwood yazmış,Özden Gököz çevirmiş,Filiz Alpgezmen yönetmiş.. İki perdelik,oldukça uzun bir oyundu.. İki buçuk saate yakın..
Halley Kuyruklu yıldızının dünyaya yakın geçeceği bir süreçte(1910 mu yoksa 1986 mı kast ediliyor bilmiyorum) bir kasabada yaşananları konu alıyor.. Kasabada bir cinayet işlenmiş,küçük bir kız öldürülmüştür.. Katillerin erkek olanı yargılama sonucu asılır, genç bir kadın olan diğer suçlu ise hamile olduğunu iddia edince,yargılama heyeti kasaba kadınlarından 12 kişilik bir jüri oluşturup bu durumun doğruluğunun tesbitine karar verir.. 12 kadın ve suçlu bir odaya alınır.. İçlerinden biri, suçlu kadın da dahil olmak üzere, kasabadaki bütün çocukların doğumunda bulunmuş bir ebedir.. Yargılama ve durum tesbiti başlar..
Kadınlar başlangıçta suçluya çok önyargılı yaklaşır.. Ancak konuşmalar ilerledikçe "en günahkar olan ilk taşı atsın"a döner iş.. Ebe aslında o genç kadını doğurtmamış,bizzat kendisi doğurmuştur..
O suçlu genç kadın,ki ismi Sally'dir,bir tecavüz çocuğudur,başka bir aile tarafından büyütülmüştür ve çocukluğu her çeşit horlanma,yoksulluk ve yoksunluk ve tecavüzlerle geçmiştir.. Bu nedenle ahlaki konularda hiç de toplumun kabul edeceği bir tutum ve yaşantı içinde değildir..
Jüri başkanı kadın ise iddia ettiği gibi biri değildir.. Aslında bir hizmetçidir.. Ölen çocuğun annesinin isteği üzerine bir hanımefendi tavırları ve giysileri ile duruma dahil olmuştur.. Derken olaylar katmerlenir..
Oyunu izlerken "12 Öfkeli Adam"'ın başka bir versiyonu olduğunu düşündüm hep.. Kadın ağırlıklı versiyonu.. Final sahnesini izlerken de (belki çok alakası yok ama) Taras Bulba'nın final sahnesini..
Yabancı yazarların oyunlarını,özellikle yeni oyunları izlerken kapıldığım his bu oyun boyunca da sürdü gitti.. Oyun diyalogları yabancı,iğreti,soğuk kalıyor,sarmıyor insanı .. Oyundaki duygu kopuklukları da bunda etkili olmuştur elbette.. Nefretten birden sevgiye,hüzünden birden neşeye geçişler yapmacıklık hissi verdi.. Dekor ve kostümler de bunlara katkıda bulunmuş olabilir.. Kısacası final sahnesi,ki son bir dakika, dışında çok bayılmadığım bir oyun oldu Gökyüzü..
Ama iki iyi oyuncuyu keyifle izlemedim değil.. Elif Kaman,Keiko Belir Yarar.. 25 yıl önce Refik Erduran'ın yazdığı Bahçemdeki Ayı'daki gencecik Dilara Keyf Günüç'ü artık olgun yaşa ve oyunculuğa gelmiş haliyle görmek de enteresandı..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder