22 Aralık 2014 Pazartesi

Mezarcı Ali Dayı ­-1

Cumartesi günü annemle babamı ziyaret ettikten sonra,mezarlığın yeni bölümüne doğru gideyim dedim.Merhum dostları da ziyaret ederim ve yeni defnedilenlerden tanıdığım isimler var mı bakarım..Böyle tuhaf insanlar da varmış denilmesin..Şehir büyüdüğü,bazı aşinalarla bağlantı koptuğu için bazen mezarlıkta dolaşırken"Aa,falanca da vefat etmiş !"demek gayet normal olabiliyor...Neyse..
Mezarlığın yeni bölümünde, zaman zaman önündeki sıraya oturup sohbet ettiğimiz kulübenin yerinde yeller esiyor !
Amanın!Ali Dayı görmesin,kimbilir ne kadar üzülür,diyerek ziyareti bitirmiş giderken mezarlık görevlisi Ünal'la karşılaştık.Kulübenin yıkıldığından söz ettim."Orayı biz yıktık,mezarlık yapacağız;zaten Ali Dayı da sizlere ömür,onu da tam kulübenin önüne gömdük !"demesin mi?
O an hissettiklerimi,sabah ayrıldığı aile bireyinin öğleye varmadan vefat haberini alan biri anlayabilir.
İnanamadım.
İki yıldır,annemi de toprağa verişimle birlikte sürekli ziyaret etmeye başladığım mezarlıkta tanıdığım biriydi.Birlikte neler konuşmamıştık ki!
Beni,üç yaşındayken kaybettiği kızının yerine koymuş,bana "kızım!"diye seslenir olmuştu.Sabahları annemin ve babamın mezarına uğrar,ben oradaysam(ki bahar ve yaz sabahları genellikle karşılaşırdık )beni selamlar,hatırımı sorar,dikkatli olmamı tembihler,ondan sonra kendi işine giderdi.
Bazen ziyaretimi ve mezar bakımı işimi bitirince onun kulübesinin yanına gider,mutlaka hazır olan çayını içer,sohbet ederdik.Bazen diğer mezarcılar da katılırdı ve benim Hamlet Sohbetleri diye içimden isimlendirdiğim o dereden tepeden konuşmalarla biraz baba kız gibi olurduk.
Babamı kaybedeli 28 sene oldu.İnsanın babası olması nasıl bir şey unutmuşum.Ali Dayı bana bunu tekrar hatırlatmıştı.
Sanıyorum o da bir daha hiç sahip olamadığı(iki oğlu vardı)kızının yerine koyduğu bana,belki de evde kimseye anlatmadığı neler anlatmamıştı ki !







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder