"İspanya'da Şatolar" 10

MADRİD'DEN CORDOBA'YA,CORDOBA'DAN KURTUBA'YA..

Son durağımız olan Madrid'de yakın mevkilerdeki iki noktaya gideceğiz.. Bugün Cordoba yani Kurtuba;yarın da Toledo yani Tuleytula.. Önce Curtuba.. Yakın mevki o kadar da yakın değilmiş.. 400 kilometre.. Öğleyin oradayız sonra dönüşte de bir o kadar yol geleceğiz demektir.. Toplamda on saatten fazla yol yapılacak.. Ama değer.. Değdi de.. Yol boyu manzaramız yine aynı.. Zeytin,badem ağaçları,bağlar,bahçeler.. Sonunda geldik..

Eski ama güzel korunmuş,kırmızı beyaz mermerlerle inşa edilmiş 1293 sütunuyla dikkat çeken bu çok sütunlu yapı,600 yıllarında kilise olarak başlanan inşaatın 700'lerin sonunda cami olarak devamını görmüş,1200'lerden sonra tekrar kiliseye dönüştürüldüğüne de şahit olmuş..

Birbirini çeşitli açılardan keserek çok güzel bir görünüm sağlayan sütunlar dizisi sonsuza kadar uzanıyor hissini veriyor..

Arapça'daki mescit kelimesinden Mezquita olarak da bilinen yapı şimdi artık Göğe Alınan Meryem Ana Katedrali resmî adıyla anılıyor..

At nalı şeklindeki beyaz mermerden mihrabı çok etkileyiciydi..

Dönemin sanatkarlarının çok göznuru döktükleri mimarlık sanatının çok güzel örneklerinden olduğuna içini ziyaret ederken her adımda biz de şahit olduk..

Sonra portakal ağaçlarıyla donatılmış bahçesinde biraz dinlendik..

Zamanında kimbilir kimler bu ağaçların altında oturdu,her yönden akıtılan su seslerinin verdiği huzuru içine çekti.. Bilemeyiz..

Ama çok özenilmiş ve çok güngörmüş bir yapıda dolaştığımızı hepimiz derinden hissettik..

Bir de durmadan etrafa yayılan ve hırsla çalınıyor hissini veren çan seslerinin geldiği eski minarenin mahzunluğunu..

Sonra rehberimiz bizi aldı,eski şehrin sokaklarında gezdirdi.. Güzel korunmuş bu şehrin daracık sokaklarında gezinirken zamanda yolculuk hissini de yaşıyor insan..

Biz de bu hislerle dolaştık,dolaştık..