14 Aralık 2025 Pazar
Sonbahara Son Güller
İstanbul Devlet Tiyatrosu'nun "gülünü' biz de hafta sonu Şinasi'de salon dolusu Ankara "gülleri" olarak izledik..
Salondaki seyircilerin çoğunluğu hanımlardan oluşuyordu,her zamanki gibi..
Özen Yula'nın yazıp yönettiği oyunun konusu 12 Eylül 1980 gününü konu alıyor..
Gaziantep'te Ferah Saz Gazinosu'nda olağan bir gece birbirini izleyen olaylar dizisi ile olağanüstü bir geceye dönüşüverir..
Her biri başka bir dert yumağı kaderi sürükleyen beş alaturka şarkıcı hanım,gazinonun patronu,komisi,şarkıcı Fitnat'in sevgilisi evli ve dört çocuklu,karısı ağır hasta Osman Bey,Diğer şarkıcı Seniha'nın sevdiği "komünist" Ali ve hepsinin birbirine dolanan kaderleri..
İki perdelik oyun iki buçuk saate yakın sürdü..
Bol bol söylenen alaturka şarkılara pes perdeden eşlik ettik..
Bana rahmetli Muazzez Abacı'yı hatırlatan Feyruz adlı şarkıcı rolünde Simten Nazlı Ulutaş ve diğer rollerdeki bütün oyuncular iyiydi..
Hem şarkıcı hem oyuncu olarak..
Gazino patronu Hamdi Bey'i canlandıran Eren Özyalçın Gaziantep ağzını çok iyi çalışmış..
Yer yer biraz fazla kaçsa da takdir edilesi bir çaba doğrusu..
Oyunda da yine yer yer fazla uzatılmış sahneler vardı..
Onları biraz budasalar daha iyi olabilirdi,diye düşündüm seyrederken..
Arkadaki beş kişilik saz ekibi ise oyunun asıl oyuncuları ile aynı ölçüde performans sergilediler..
Baştan sona şıkır şıkır hem eğlenceli hem hüzünlü tam seyirlik bir oyundu..
Tam ihtiyacımız olan kısacası..
Üstelik şarkıcı/oyuncuların fotoğraflarının renkli ışıklı çerçevelerde girişte sıralanması,salona inen merdiven başına gazino girişini anımsatan renkli ışıklar ve kırmızı perdeler konması da oyunun sahnelenmesindeki özeni gösterdiği kadar,dışardaki hayatı birkaç saat için geride bırakmaya gelen bizleri hemen saran bir hoşluktu..
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)






Hiç yorum yok:
Yorum Gönder