Hafta sonunda gittiğim diğer tiyatro da Altındağ Sahnesi'ndeki Kuaförde Bir Gün adlı oyun oldu.
Pervin Ünalp'in yazdığı ve yine kendisinin yönettiği, yeni bir oyun bu.Üç acemi soyguncunun soygun sonrası sığındıkları kadın berberinde yaşananlar anlatılıyor.
Oyunun ilk perdesinde biraz canım sıkıldı.Televizyonlarda yayınlanan,yeğenlerimden duyduğum anlık güldürü programları gibiydi.Gülüyorsunuz ama "Eee,bu mudur yani !" de diyorsunuz.Amaçsız güldürü,oyunculuk çırpıntısı...
İkinci perdede oyun adına kıpırdanma oldu neyse ki...Oyunculuklarda da öyle.."Televizyonlarda bu seyrediliyor,aman buna alışkın olanları ürkütmeyelim." mantığı kadar yanlış bir şey olamaz.Güldürü evet ama kolaycılığa kaçmadan..Neden mi?Oyunda benimle yan yana oturan bir anne ve kızla olan kısa konuşmamızdan..
Oyun başında yanımda oturan ve hallerinden tiyatro salonuna ilk kez geldikleri belli olan iki kişiyle perde arasında konuştuk.Ayşegül ticaret lisesinde birinci sınıf öğrencisiymiş.Öğretmenleri bir oyun izleme ödevi vermiş.Babası iki bilet almış. Annesi de gelmek isteyince baba onları dışarıda beklemeye karar vermiş.Baba asgari ücretle çalışan bir işçi..Anne evlere temizliğe giden iki çocuklu bir ev kadını..Bir oğulları askerdeymiş.Ona da harçlık gönderilmesi nedeniyle Ayşegül'ü bu yıl kazandığı sağlık meslek lisesinde okumak için Niğde'ye gönderememişler.Ankara'da bir ticaret meslek lisesine yazdırmışlar.Anne,salona girdiğindeki duygularını "Kültürlü bir yere gelmişim gibi hissettim."diye anlattı.Hele bir cümlesi daha vardı ki içim titredi.Şöyle dedi:"Atatürk'ü görmüş gibi oldum !"
İşte bunun için gelenlere gerçek tiyatro sunulmalı ve " halk böyle istiyor" kolaycılığından ve yalancılığından kaçınmalı..Kültüre her zamankinden fazla ihtiyacımız var.Yanında güldürü de varsa eyvallah,tadından yenmez; ama anlamsız güldürüye hayır !
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder