23 Kasım 2015 Pazartesi

Bir Ölümün Anatomisi


2013'ün Ağustos'unun 26'sında vefat etti..
Çocukluk günlerimizden aşina olduğumuz ahbaplarımızdan..
Döndü Abla..
Buraya kadarı ölüm Allahın emri..
Ölüm şekli kafalarımızda bir muamma..
İlaçlarını yazdırmak ve bu arada geçmeyen soğuk algınlığı ve öksürüğü için de iğne yaptırmak üzere sağlık ocağına gidiyor..
Orada vurulan iğne sonrası fenalaşıp yere yığılıyor..
Müdahale ediliyor ama sonuç kaçınılmaz..
Döndü Abla yürüyerek girdiği sağlık ocağından ambulansla hastaneye kaldırılıyor ve bir saat sonra da morga konuyor..
Haberi duyunca hepimiz şoke olmuştuk..
Kocası Mehmet Amca'nın vefat haberine daha az şaşıracaktık sanki..
Her şeye herkese koşturan mahallenin "Meraklı Melahat"ı Döndü Abla'nın ölümüne ise ..
Hele de böylesine..
Sağlık ocağı doktorları eve taziye için geldiklerinde" iğne vurulmadan önce öksürükten boğulma"demişlerdi..
Oysa evden eve,ağızdan ağıza yayılan "Bir hemşirenin vurduğu iğneden sonra solunumunun durduğu" şeklinde..
Bileğimi kırdığım için geçmiş olsuna gelen Nurten Teyze ile ordan burdan konuşurken,aynı apartmanda oturduğu komşusu Döndü Abla'yı da andık..
Onun da içinde ukde  (onun deyimiyle nokta) olarak duran bu meselenin doğrusu nasıl ve ne zaman ortaya çıkacak bakalım?
Nurten Teyze,birgün sağlık ocağına gidip kendince konuyu soruşturduğunu,doktorların hala ne ne kadar tedirgin olduğunu görünce iyice şüphelendiğini anlattı..
Zavallı Döndü Abla..
Gariptin,herkese koşardın,darda kalana teselli olurdun..
Çevrende tanıdığın,seni koruyacak kimsen olmadan hoyrat ellerde yapayalnız öldün..
Yoksa ağızdan ağıza söylenenler doğru mu?
Sen orada bir ihmal kurbanı mı oldun?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder