"E deremen Deremen/Issız yere dönersin/Ne mutli olsun sana/Ne güzeller görersin"
Kıyı kıyı Karadenizde dördüncü günümüz Uzungöl'e oldu..
Yıllardır belgesellerde izlediğimiz Uzungöl'ü dünya gözüyle gördük..
Görmeden ölmemek gerek dedikleri kadar var..
Hele de yaylalardan kuşbakışı bakmak imkanı varsa..
Biz de Karester Yaylası'ndan Uzungöl'e baktık..
Yaylanın çiçeğini,yeşilini görüp mest olduk..
Bardağı beş liradan süt ve ayran içenler çabuk ayıldılar gerçi..
Ama yayla havasının ve manzaranın olağanüstü güzelliği hepsini bastırdı..
Dünya gözüyle bir daha görmek mümkün olur umarım..
Daha iyisi, yayla turlarına çıkmak kısmet olur..
Her zamanki gibi gezi için az, yemek için çok vakit politikası gereği hemen yola koyulup Akçaabat'a gidildi..
Galiba yemesi farz olan köftecinin önünde duruldu..
Benim gibi yeme içme işleriyle arası uzak olanlarla hemen şehrin sokaklarında kısa bir yürüyüşle Akçaabat'ı tanımaya çalıştık..
Şansımıza şehrin pazarı da kurulu olunca şehrin ruhunu tanımaya biraz daha yaklaşıldı..
Köfteciler doyunca haydi otobüslere,ver elini Ordu..
"Boztepe'nin başında/Esiyor serin yeller/Karşıdan el ediyor/İnce belli güzeller
Ordu'ya geldik..Diğerleri gibi dar sahil kuşağına yayılmış sevimli bir şehir..
Ama daha fazla tanımak için ayrılan vakit kısacık ..
Onda da Boztepe'den şehrin panoramik görünümünü izleyeceğiz..
İyi de şehri bilmiyoruz ki,neresinde ne olduğunu ayırt edelim..
Neyse,teleferikle Boztepe'ye çıktık..
Cıvıl cıvıl bir piknik alanı..
Şehir halkına karışarak alanı gezdik..Ordu'yu izledik..Fotoğraflar çektik,çektirdik..
Boztepe'ye çıkarken teleferikte yanımda oturan,"Yalnız değilim,kimsem yoksa da Allah var.."diyen, üç çocuklu genç özbek anne Muhabbet'in kocası,umarım tez zamanda evine döner..
(Boztepe'ye minibüslerle de çıkılabiliyormuş..Şimdi bir gezi yazısında okudum..Hatta dönüş yolunda tarihi konakları görmek mümkün oluyormuş...Ne diyeyim,geçti artık..)
Aynı hızla aşağı inip Fatsa yoluna düştük..
Geceleme orada..
"Fatsa yolları taşlı/Geleyi kalem kaşlı"
Efsane belediye başkanı Fikri Sönmez'in memleketi Fatsa'ya yağmurda geldik..
Sabah da yağmurda veda etmeden önce bir saat kadar bu güzel şehirde kısa bir yürüyüş yaptım..
Efsane başkanın ruhunu(ya da izini)bulamadım gerçi ama..
Benim zihnimde sahilde tanıdığım İnşaat işçisi Muhammed'le kaldı Fatsa bir de..
Umarım hasta çocuğu iyileşmiştir..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder