Trabzon'da Kayıklar/Kızlar Fındık Ayıklar
İkinci gün..
İstikamet Trabzon..
Trapezus..
Yani masa..
Şehre hakim tepeyi masaya benzetince isim aramaya gerek kalmamış..
Olmuş sana Trabzon..
Önce Gülbahar Hatun Camii ve Türbesi'ni ziyaret edeceğiz..
Ettik..
Küçük,sade,sevimli bir 16.yüzyıl yapısı..
Oradan Atatürk köşkü'ne..
19.yüzyılın çok zarif bir işçiliğinin örneği olan köşke giderken teneke kaplı evler görmek de ironikti..
Dönemin zengin ve zevkine düşkün bir Rum vatandaşının yaptırdığı bina hakikaten görmeye değer..
Her bir ayrıntısı ince ince düşünülmüş belli ki ve masraftan kaçınılmamış..
Atatürk'ün niçin çok beğendiği belli..
Yolu oraya düşen herkes hayran kalıyor..
Köşkün bir özelliği de ,1937'deki ikinci Trabzon ziyaretinde ,bu köşkte iki gece kalan Atatürk'ün vasiyetini yazdığı yerin burası olması..
Her zamanki emsalsizliğiyle,her şeyin asıl sahibinin millet olduğunu ve olması gerektiğini ne güzel söylüyor..
Köşkün kendisi kadar güzel bahçesinde birez soluklanan kazlar pardon bizler hemen kümese,pardon karşıdaki telkariciye yönlendiriliyoruz..
Alın,alın,daha çok alın,daha çok tüketin politikası tam gaz kısacası..
Grubun hanımları da bu sözü asla ikiletmiyor,aldıkça alıyorlar..
Onlar ceplerini boşaltırken biz de bahçedeki sincapların koşuşturmasını izliyoruz..
Neyse satın alma krizi biraz tatmin edildi,şimdi istikamet Rize..
Yüze Kayığım Yüze/İşte Göründü Rize
Fırtına Deresi'nin yanımızdan çağıl çağıl aktığı yol bizi Fırtına Vadisi'ne getiriyor..
Hemen dere kıyısına inmeli,sıcaktan ve oturmaktan şişen ayakları soğuk sulara salmalı..
Oh!..
Ayaklarım suda,başım gölgede,bir tabak laz böreği elimde..
Ayaklarım mutlu,başım mutlu,midem mutlu,ben mutlu..
Ancak hiçbir mutluluk uzun süremez..
Yollar ve yeni alışverişler bizi bekliyor..
Haydi bakalım yola..
İstikamet Artvin,Arhavi..
Orada geceleyeceğiz
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder