2 Ağustos 2022 Salı

Yaz Rehaveti-IV

Fevzi Çakmak'ın Günlükleri'nin birinci cildini bitirdim.. Rahmetli İhsan Bey'in kitaplığından.. 29 Mart 1911'de görevlendirildiği Balkan Cephesine hareketini yazarak başlayan Fevzi Çakmak'ın notlarından Balkan Savaşı'nı; Arnavut,Sırp,Karadağlı,Yunan,Bulgar bütün Balkan halklarının Osmanlı'ya karşı nasıl ayaklandığı,askerimizi ve ordumuzu nasıl yıprattığını acı acı ve günü gününe okudum.. Osmanlı yöneticilerinin bütün elde tutma çabalarına rağmen Balkan halklarının bağımsızlık için nasıl hazırlıklı,kararlı ve acımasız ;askerimizin yorgun,aç,çıplak,moralsiz oluşu ve Balkan bozgununun adım adım gelişini okumak insanın içini acıtıyor.. Sonra Çanakkale Cephesi'ne gönderiliyor Fevzi Çakmak.. Çanakkale'yi onun gözünden okudum.. Düşmanın Çanakkale'yi terk etmesinin ardından bu kez Erzurum,Muş,Bitlis'in işgal haberleri üzerine Doğu Anadolu'ya gönderiliyor.. Ruslar dışardan,Ermeniler içerden Anadolu topraklarında oluk gibi kan akıtmaktadır.. Bu cephelerde askerimiz bir yandan düşmanla, bir yandan eşkıya ile, bir yandan da korkunç kış koşullarıyla mücadelede destanlar yazmaktadır.. Fevzi Çakmak'ın yeni görev emri de bu arada gelir.. Şimdi de Filistin'e gönderilmektedir.. Burada da askerimiz yine asaletini gösterir ama bir yandan İngiliz ordusu,bir yandan bölgede bulunan Ermeni ve Arapların ihanetleri ,öte yandan iaşe,ibate ve cephane sorunu onu zorlamaktadır.. Bu arada hava kuvvetlerimizin ilk örnekleri Doğu Anadolu ve Filistin'de kendini gösterir.. Salim,Kemal,Fethi ve Sadık Beyler de Fevzi Çakmak'ın günlüklerinde satırlarda görünür.. Fevzi Çakmak'ın son derece sakin ve soğukkanlı bir üslupla kaleme aldığı satırlar, yüz küsur yıl önce milletimizin sırtına nasıl bir ateşten gömlek geçirildiğini pek acı şekilde gösteriyor.. Aynı ateşten gömleği elbette Fevzi Çakmak da bir komutan olarak giymek zorundadır.. Bu nedenle evi ve ailesi ile ilgili konularda onların yanında olamadığına üzülse de bunu bile adeta geçiştirir.. Örneğin mahallelerinde yangın çıkar,yüzlerce evle beraber onun evi de yanar,bir hafta sonra gidebilir ancak.. Çocuklarından ikisi vefat eder,birinde evdedir,ama diğerinde sadece haberini alabilir.. Büyükannesi vefat eder,cenazesine gidemediğini yazar.. Bunlardan söz ederken de notlarını tüm duygularından arındırır.. Günlüklerin ikinci cildi de POTA kitaplığında varmış.. Şimdi onu okumaya başladım..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder