3 Ekim 2023 Salı
Tembel Gezginin Günlüğü-3 Avanos
1985'ten beri Unesco Dünya Miras Listesi'nde bulunan Kapadokya turuna devam..
Bu yolculuğa katılan biri olarak yaşadığım bölgede de iki ismin bu listeye girişinin heyecanı üzerimde..
Gordion Antik Kenti ki benim yaşadığım yerdi;diğeri de bağlı bulunduğumuz büyükşehir ve çok yakında başkent oluşunun 100.yılını kutlayacağımız Ankara'daki Arslanhane Camisi..
Bu sabah adı geçen cami ile ilgili bir haber de okudum..
Galiba biraz ihmal edilmiş bir cami imiş..
Ciddi bir bakım ve tamir istiyor anlaşılan,,
Unesco Listesine girişin şerefine bu işe el atılacağına inanıyorum..
Gelelim bizim geziye..
Ürgüp'teki çerez dükkanında ilk alışveriş heyecanını tatmin eden kafilemiz Dervent Vadisi'ne götürüldük..
Gideceğimiz Avanos yolu üzerindeki vadinin turistik adı 'Hayal Vadisi'..
Yüzyılların doğal oluşumlarının aldığı şekillerin hayal gücünü harekete geçirdiği vadinin en ünlü figürü yüklü bir deveye benzeyeni..
Biz de onun hemen yakınında durduk,birkaç fotoğraf çekip,kalanlarını da otobüsle ilerlerken izledik..
14.30..
Avanos'tayız..
Avanos'ta ne yapılır?
Turistler bir çömlek atölyesine götürülür..
Çömlek nasıl yapılır konulu bir gösteri izletilir konuklara..
Geçen sefer Galip'in Yeri'ne götürülmüştük..
İçeride gelen ziyaretçilerin saçlarından alınan birer tutamın tavanlara tutturulduğu ayrı bir sergi daha vardı ve içerisi biraz saç kokuyordu..
Bu kez onun hemen yanıbaşındaki Ali'nin Yeri'ne götürüldük..
Bu arada Fransızce Chez sözcüğünü adlarının önüne yazmaları da işin havasını arttırıyor sanırım..
Neyse Chez Ali'de oldukça havalı ve eğlenceli bir balçık parçasının iki dakika içinde vazoya dönüşünü izlerik..
Sonra bir gönüllü bu işi yapmaya,daha doğrusu yapamamaya,davet edildi..
Görüntünün komikliğine ve bu duruma düşenin kendimiz olmadığına bol bol güldük..
Sonra da sıra tabii ki satışa geldi..
Gelsin güveçler,yoğurt kapları,dolma taşları ve onlarla yapılan yemeklerin,yoğurtların ne kadar iyi olduklarına dair satıcı övgüleri..
Tabiî grup hanımlarından setler halinde satın alanlar..
Neyse,onlar işin satış,pazarlık kısmının keyfini çıkarırken ben de 11 adet odadan oluşan mağara atölyeyi gezdim..
Bunlar da saç kesme yerine kuru bir ağaç dalını almış,dilek ağacı haline getirmişler..
Gelen herkesi de oraya yönlendirerek ağaçın dilek kağıtlarıyla dolmasını sağlamışlar..
Kocaman beyaz bir kağıt ağıç görümüne bürünmüştü ağaççık..
Baktım,güldüm,fotoğrafını çekip, çıktım dışarı..
Onların işlerini bitirmesini beklerken biraz çevreyi gezdim,diğer çömlek atölyelerini dolaştım..
böyle gezilerde keşke benim gibiler için belli bir süre verilse de daha fazla yer görmek mümkün olsa..
Ama olmuyor tabiî..
Hep beraber dolaşmak zorundayız..
Ama ödülümü elde ettim bu kez..
Dönüşte Kızılırmak'ı geçmek için yapılmış tarihi asma köprüden yanında sıralanmış dondurmacılardan birinde yıllardır,abartmıyorum,aradığım naneli dondurmayı buldum..
Hemen aldım..
Avanos benim için 'naneli dondurma' olacak artık..
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder