Geçen hafta sonu izlediğim diğer oyun Meraklısı İçin Öyle Bir Hikaye oldu.Aslında nihayet demeliydim..Bu oyuna da bilet bulmak müşkül çünkü..Gerçi bu yoğunluğa sevinmiyor da değilim..Tek sorun bizim bilet bulamamamız..Neyse sonunda izleyebildim..Çok güzel,ince düşünülmüş bir metin,ona aynı incelikle yaklaşan bir yapım ekibi elinde su gibi akan bir oyuna dönüşmüştü.Bunda tüm oyunu yüklenen Erdinç Doğan'ın katkısı ise çok etkileyiciydi.Zarif bir silueti olan oyuncuyu rolüne çok yakıştırdım(k).Kendisi de oyunu içselleştirince biz seyircilerin aradığı içtenlik oyunu daha da güzelleştirmiş.Kısacası ellerine sağlık rahmetli Savaş Dinçel,ellerine sağlık Murat Çidamlı ve yüreğine sağlık Erdinç Doğan diyerek haftanın tiyatro bültenini tamamlamış olayım.
Hafta sonu izlediğim oyunların ikisi de üç hahta önce bir gece baskınıyla kesilen,kopartılan ağaçların bulunduğu bölgede idi.Ağaçların parçalanmış,kökünden sökülmüş,çiçekleri üzerinde kurumuş halleri içler acısıydı.Böyle bir katliam ancak gece yapılabilirdi galiba,dedim ;çünkü gündüz gözüyle o ağaçlara bunu insan olarak doğan hiç kimse yapamaz...Şimdi hepsi bitki cesetleri olarak orada burada yatıyor,durumun hazinliğini,bana göre vahametini daha da arttırıyorlar.Ağızları dilleri olmadığı için de hal diliyle seslenebiliyorlar hallerinden anla(ma)yanlara..
Ne doğru demişsin , Sait Faik:"..kuşları boğdular,çimenleri söktüler,yollar çamur içinde kaldı...Dünya değişiyor dostlarım.Günün birinde gökyüzünde,güz mevsiminde artık esmer lekeler göremeyeceksiniz.Günün birinde yol kenarlarında,toprak anamızın koyu yeşil saçlarını göremeyeceksiniz.Bizim için değil ama çocuklar,sizin için kötü olacak.Biz kuşları ve yeşillikleri çok gördük.Sizin için kötü olacak.Benden söylemesi..." (Son Kuşlar)
Bu hafta Kütüphanecilik Haftası..Dolayısıyla bütün kitap severlere ve onlara hizmet veren kütüphane görevlilerine kutlu olsun demek isterim..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder