9 Temmuz 2014 Çarşamba

Bir Tavşan,Bir Baykuş,bir Tilki,Bir de Yılan

Dünkü mezarlık ziyaretimde bir mezarın üzerindeki gül fidanını sularken önümden hızla kaçan tavşanı görünce ben de boş bulunup ürktüm önce,sonra da seslendim arkasından yavaşça:"Kaç tavşancık,saklan,seni görmesinler yoksa yerler !"
İki yıldır çeşitli zamanlarda karşılaşıyoruz.Benim gördüğüm bu zamana dek yaşamayı başardı.Umarım daha çok yıllar yaşasın o kocaman kulaklarıyla...
Tilkiyi ise geçen seneden beri görmedim.Tavşan mı yedi desem,saçma olacak!Kocaman kuyruğuyla pek de alımlıydı..
Akşam üzeri ya da sabah çok erken gittiysem baykuşla da göz göze geliyoruz.Uzun ve derin bakışlarla bana bakıyor sessizce,sonra kocaman kanatlarını açıp üzerimden pike yaparak uçup gidiyor..
Dün sıcağa kalmayayım diye çok erken gitmiş,hızla sulanması gereken çiçekleri suluyorken,uzunca kuyruğunu görünce,ne yalan söyleyeyim,bayağı ürktüm.Ne yapacağımı da bilemedim.Ayak seslerime rağmen hiç kımıldamayınca ya ölü ya da uyuyor diye düşünüp hızla uzaklaştım.Gece de yılanlı rüyalar gördüm tabii..
Bu sabah yine çok erken yola çıktığımda aklımdaki tek şey,"Ya yine orada kuyruğunu yaymış yatıyor ise ne yaparım",idi..Aynı yerde, karanfilleri sularken baktım.Kuyruk yok,yılan da yok..Demek ki dün gördüğüm ölü değil,uyuyan yılanmış!!Şimdi her sabah yürek tıpırtılarıyla karanfil sulayacağız demektir.Ölüler koruyun beni !!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder