21 Temmuz 2014 Pazartesi

Hayatı Sürüklüyorum İşte

Geçen cuma günü belediye çalışanı Salih'in sorusuna verdiğim bu cevabı son iki yıldır sürekli tekrarlıyorum aslında..Hatta daha uzun süreden beri...
Şehrimizde yardıma ihtiyacı olanları bazen yerel basından da öğreniyoruz..Bu sefer de öyle oldu.Bir süre önce yaşlı bir kadıncağızın haberini okudum.Kendisini ziyaret eden belediye görevlilerinin gözlemlediği gibi evinde yere serebileceği kilimi bile yokmuş..Bunun üzerine bir büyük halı vereyim diye belediyemiz görevlilerine söyleyip eve gelip almalarını talep etmiştim.Konuyu kardeşimle konuşurken,o da evde kullanmadığı halıları olduğunu,başka ihtiyacı olanlara da onları verebileceğini,belediye aracının geldiğinde kendisine de uğrayıp onları teslim almalarını söyledi.Böylece bir halı oldu,  irili ufaklı dokuz halı..
Cuma günü eve giderken belediyeye uğrayıp halıları almaları için yedi bin altı yüz on sekizinci kez,evet abartıyorum ama neredeyse her hafta talebimi tekrarladığım ikinci ay bitmek üzere...
Neyse gelip almaya karar verildi.Bir belediye aracı ile halıları teslim etmek üzere eve giderken,belediye çalışanı Salih"Ne var ne yok,hocam;nasıl gidiyor?"deyince aynı cevabı verdim:"Ne olsun,şükürler olsun bugünümüze, deyip hayatı sürüklüyorum."
Salih'in aslında sorduğu memleket ve dünya ahvaliydi elbette..Ama biz sıradan kulların akıl erdiremediği öyle korkunç ve karışık hadiseler yaşanıyor ki...
Sınırlarımız yangın yeri,yakın komşularımız karmakarışık olaylarla boğuşup duruyor;içeride yaşadıklarımız ise "Neler oluyor ülkemize,bize geleceğimize?"  sorusunun tedirginliğiyle geçen günler dizisi halinde...
 Sevdiklerini kaybeden ve adeta boşlukta sallanan, sevdiklerini gömdüğü ve onların yanında sonsuzluk uykusuna varmak dileğindeki  bir insanın son arzusunun tehlikede olduğunu hissetmesinin sıkıntısı içindeyim desem,her gün annemle babamın mezarının yanında,duamı "Bizi birbirimize düşmekten,bölünmekten,yurdumuzu kaybetmekten sen koru,yarabbi!"diye bitiriyorum desem,yaşadıklarımızın bir kabus olduğunu düşünüyorum bazen desem,bilmem yüreğimden geçenleri biraz anlatabilir miyim?Fuzuli'ciğin dediği gibi"Söylesem tesiri yok,sussam gönül razı değil"
Gücümüzün yetmediği memleket ve dünya ahvali karşısında bari kendi gücümüzün yettiğine yardım edelim diyerek yakın çevremizi temizleyip,düzenleyerek bir hayatı sürüklüyoruz işte,Salihçiğim !                                                                              

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder