Dün seminer sonrası eve giderken yolumun üzerindeki belediyemizin çevre koruma biriminde çalışan Serap Hanım'ı ziyaret edeyim dedim.
Oraya gittiğimde de aklıma geldi.Aynı binanın içinde belediyenin hizmete açtığı Giysibank da vardı.
Önce oraya uğradım.
İçeride birkaç hanım gelen giysileri tasnif ediyor,raflara yerleştiriyorlardı.
Raflar şimdiden dolmuş,daha çoğu kadın olmak üzere giysiler,ayakkabılar..hatta ve de abiyeler...
Ben oradayken iki hanım torbalarla giysiler,ayakkabılar getirdiler..İki hanım da neye ihtiyaçları varsa bakmak için geldiler..
Galiba mağazalardan da gönderilmiş,aynı renk ve modelden birçok giysi de vardı..
Bundan sonra tek elden giysi yardımı yapılabilecek demektir,ihtiyaç fazlası giysiler böylece ihtiyaç sahiplerine sürekli çalışan bir merkezden iletilebilecek;çünkü mesai saatleri içinde sürekli açık tutulan bağımsız bir birim olarak düzenlenmiş,birilerinin mesailerine eklemlenmemiş,bu iyi..
Getirilenlerin biraz eski hatta bazılarının çok demode oluşu biraz düşündürücü ama..Gelen ihtiyaç sahiplerine:' fakirsek kör de değiliz' dedirtebilir;umarım nankörlük olarak da anlaşılmaz..
Asıl dikkatimi çeken şey ise orada duyduğum, insanı kahreden bir haberdi..
İlçemizin varoş diye adlandırılan bir mahallesinde,anneleri tarafından terkedilen altı kardeş üç aydır yaşama mücadelesi veriyorlarmış!
Evet,üç aydır kendi başlarına kalan altı kardeş !
O mahallenin muhtarı olan muhteremin üç aydır konudan haberi olmamış !
O mahallede oturan özellikle de o sokakta oturanlardan hiçbiri yetkili ve ilgili olması gerekenlere haber vermemiş! (mi?)
Neticede burnumuzun dibinde yaşları üç ile on altı arasında altı kardeş üç aydır yıkanamadan,giyinemeden muhtemelen doğru dürüst beslenemeden yaşamaya çalışmış ve hiçbirimizin ruhu bile duymamış!
Kaymakamlığın henüz haberi olmuş,çocuklar sözünü ettiğim birime getirilmiş,yıkanmaları sağlanmış,temiz çamaşırlar giydirilmiş;en kısa zamanda da çoçuk bakım evlerinden birine yerleştirilecekmiş!
Biz de bunları bilmeden bu şehrin sokaklarında insanız diye gezinmişiz!
Dünden beri kafama kaynar sular dökülmüş gibiyim..
Bugün J.Assb.Yaşar Çetinkaya'nın da şehitlik yıldönümü..
24 haziran 1999'da,henüz 25 yaşndayken sonsuzluğa uçan delikanlı,ışıklar içinde ol!Allah, anneciğine sabırlar versin..
Okulumun adı iade edilsin:Yaşasın Polatlı Lisesi!(İade edilene dek geçen 92.gün)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder