Bir süredir aklıma takılan bir isim,Pessoa,Fernando Pessoa..
Bir süre önce,rahmetli Cüneyt Türel'in de o güzelim sesiyle hayat verdiği ,TRT Ankara Radyosu'nun bir radyo tiyatrosunda duymuştum ilk kez..
Portekizli şair ve yazar..
Radyo tiyatrosunda da onun bir şiiri okunmuştu,dilimize yapılan bir çeviriyle..Biraz önce bakınırken ekşi sözlükte yeniden karşıma çıktı aynı dizeler:
"Acıların Dansı
kimsenin masadan kaldırmadığı
dolu bir kadeh gibi işe yaramaz
kederden yoksun kalbim
başkasının acısıyla taşar
yüzü kederli hayaller
heyecan duymak içindir yalnızca
korkulan onca acı
demek ki yok aslında
ipek kâğıtlarla kaplı bir sahnede
oyun değil, bir kurmaca
bir mim, acının dansında
görmesin diye, hiç kimse..."
Bir de şunlar:
"şair aldatıcıdır.
öyle mükemmel aldatır ki
acı çekiyormuş gibi yapacak olur
oysa acıdır hissettiği."
Başlıktaki cümle/dize de onun...
Dışarıda gök gürlüyor,yağmurun eli kulağında..
Çocukların karneleri verildi çoktan her nereye gideceklerse gittiler,okulda öğretmen olarak sadece ben varım,idareciler ve diğer yardımcı personel dışında yani..
Sabah erkenden annemle babamı ziyaret edip,geldiğim için bugünlük yapacak başka ziyaretim de yok,önemli bir işim de...
Şimdi var olan sadece can sıkıntısı ve tatile alışana kadar geçmesi gereken o tuhaf boşluk hissi...
Bugün Şehit Er Muammer Güler'in de şehitlik yıldönümü..
Sakarya Kaynarcalı Muammer Güler 12 Haziran 1969'da şehit olarak ilçe mezarlığının şehitlik bölümüne defnedilmiş..Annesi Nazmiye Hanım ile babası Muhittin Bey hayatta mıdırlar ,henüz 21 yaşındayken şehit olan oğullarının yasını hala tutmakta mıdırlar bilmem ?
Bildiğim hiç ziyaretçisinin olmadığı;kuşlardan,rüzgarlardan, yağmurlardan,karlardan ve gün ışığından başka...
Okulumun adı iade edilsin:Yaşasın Polatlı Lisesi!(İade edilene dek geçen 80.gün)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder