18 Haziran 2015 Perşembe

Young and Restless

Okullar kapandı,daha doğrusu dersler bitti,şimdi de temmuz ayına dek seminer dönemindeyiz.
Seminerlerin büyük bölümü ramazana denk geleceği için de, isteyenlerin evlerinin bulunduğu yerdeki seminerlere katılabilecekleri serbestisi nedeniyle, birçok gurbet kuşu, görev yerlerinden evlerine erken döndüler.Hatta birkaçı okulumuzdaki seminere katılıyorlar,üstelik üçü de  eski öğrencilerim yeni meslektaşlarım...
Dün yine eski öğrencim yeni meslektaşım olan sınıf öğretmeni bir arkadaşları da ziyarete geldi,biraz sohbet ettik.
Hepsi de gencecik,çiçeği burnunda öğretmen  olmuşlar,artık kendileri de insan yetiştirme yolunda yürümeye başlamışlar..
Onları böyle görünce sevindim elbette,ilk öğretmenlik izlenimlerini öğrenmek istedim,ikisi de dert küpü..meğer mesleğe yeni başlayanların çoğunun da durumu aynıymış..

Yıllar önce televizyonda izlediğimiz 'kadın dizisi 'diye küçümsenenlerden birinin adıydı bu,biz Yalan Rüzgarı adıyla izlemiştik..

Öğrencilerimi dinleyince aklıma bu isim geldi nedense..

Pırıl pırıl,umut dolu,cıvıl cıvıl, memleketin en ücra yerlerine gönderdiğimiz bu gençlerin  önlerine anlayışlı,şefkatli,insan yürekli idareciler çıkarılmamalı mı?

Bu genç insanların gözlerindeki ışığı söndürmek,onları içine kapanan,suskun ve küskün birer çiçek haline getiren yöneticilerin yaptıkları yanlışları gösteren birileri olmamalı mı?

Evinden ilk kez ayrılan,çalışma yaşamının zorluklarıyla hem de en zor koşullarda birden karşı karşıya kalan gelecek kuşaklarımızın rehberleri,yolgöstericileri,hiç olmazsa hatırlarını sormaya gelen biri bulunmamalı mı?

Genç ve huzursuz olmaları boşuna mı?
Bu genç ve huzursuz ve mutsuz kitleler ülkemizin yönetiminde söz sahibi olduklarında biz eskileri nasıl suçlayacaklar ve o zaman kendimizi hangi yüzle savunabileceğiz?


Okulumun adı iade edilsin:Yaşasın Polatlı Lisesi!(İade edilene dek geçen 86.gün)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder