14 Haziran 2016 Salı
Şehri Hanım
Geçen hafta akşam üzeri mahalle çeşmesine içme suyu almaya gittim..
Maksat biraz da evden çıkmaya bahane olsun,yürüyüş yapmış olayım..
Çeşmeye yaklaştığımda gördüm onu..
Küçük bir şişeyi doldurmak için çeşmeye eğiliyordu..
Selam verdim,hatırını sordum..
"Allah senden razı olsun yavrum !"diye karşılık verdi..
Sonra birlikte yürümeye başladık..
Çankırı'nın Beşdut Köyündenmiş..
(Bu köyden buraya,inşaatlarda çalışmak için gelip kalan hatta burada ölen ve gömülen o kadar çok kişi var ki,mezarlıkta gördüğüm mezar taşı yazılarından biliyorum..)
Dört oğlu iki kızı varmış..
Kocası öleli çok olmuş..
Kendisi de köyünde yaşıyormuş..
Buraya da yaşlılık aylığını almaya gelmiş..
Aylığını alıp hemen yine köyüne dönecekmiş..
(Oysa ben onu sık sık burada görüyorum,kimi zaman yolda ağır ağır yürürken,yolunun üzerindeki çiçekleri koklarken, bir keresinde yanından geçerken bana da bir gül uzatmıştı, hatta bir keresinde gene çeşme başında ağlarken görmüştüm ve diyeceğimi bilememiştim;en cok da o zaman içime dokunmuştu..)
Oğlunun evinde kalıyormuş şimdi..
Yaşını sordum..
"Yüz yaşında varım!"dedi..
Güldük birlikte..
Yüzündeki kırışıklıklar yaşından değil kahırdan belli ki..
Kendisiyle biraz oturmamı istedi ama akşam oluyordu..
Köşede ayrıldık..
İçini dökmeye,hele de bir yabancıya açılmaya bazen ne kadar da ihtiyaç duyuyor insan..
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder