5 Şubat 2018 Pazartesi

Anna Karenina

Nihayet..
Bu sezon bir oyunu beğenerek izledim sonunda..
İçimden gelerek de alkışladım..
Yönetmene(İpek Atagün Gezener) bravo..
Oyuncularını deli gibi çalıştırmış..
Beyin,kas,kan,ter akıtılmış oyuna..
Dekor en çok dikkat ettiğim unsurdu..
Kerem Çetinel'in ellerine sağlık,tabii dekor ekibinin de..
Kostümler de aynı ismin eseri..
Bol bol kostüm değiştikleri için,epeyce iş vardı anlaşılan..
Kocaman bir oyun ekibine ise(32 kişi) ayrıca kocaman bir teşekkür..
Kendilerinden ne istendiyse yerine getirdiler..yani sanırım..
Öğretilen bütün hareketleri,dansları sergilediler..
Eseri daha önceden okuduk,eserden yapılan filmlerin neredeyse hepsini izledik..
Dolayısıyla konuyu da,konunun nasıl ele alındığını da ,birçok farklı açıdan izlemiş olarak biliyoruz..
Burada ise,Anna ile Aleksi Vronski'nin aşkından fazla Levin'in Kitti'ye duyduğu tutku üzerinde durulmuş gibi geldi..
Belki bunda oyuncuların bazılarının daha etkili oyunculuklarının rolü vardır..
Levin rolünde Caner Kadri Gezener çok göze çarpıyordu..
Molly rolündeki Özden Gököz de rolüne çok yakışmıştı..
Stiva rolündeki Şevki Çapa da..
Kont Karenin rolündeki Cengiz Uzun da..
Aslında oyuncu ekibinin hepsi de..
İki buçuk saatlik oyun boyunca canla başla çabaladılar..
Ancak..
Anna Karenina rolündeki Aslı Artuk Şener  ve aşık olduğu Aleksi Vronski rolündeki Barbaros Efe Türkay'ı ise nedense ben yakıştıramadım birbirine..


Sanırım kimyaları tutmamıştı..
Romandaki tutkuyu sahnede göremedim..
Tabii yönetmenin seçimine bir şey diyemiyorum..
Ben o oyuncuları seçmezdim..

Hele de böylesine farklı yaklaşımlı bir oyun için..
Ama ben yönetmiyorum elbette..
Sadece ellerine sağlık diyebiliyorum..

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder