Sezonun yeni oyunlarından..
Hafta sonu izleme sorası ondaydı..
Gidip izledim..
Özenli bir dekor..
Hatta biraz romantik,sonbahar romantizmi verilmeye çalışılmış..
Bir parkta tesadüfen karşılaşan iki kişinin diyaloglarına yaslanan bir oyun..
Dolayısıyla dekorun göz oyalayıcı ve işlevsel olması gerekli ki, seyirci uyumasın,oyuncu bunalmasın..
Zaten bütün iş oyuncuların oyunculuk becerisine kalıyor,daha da zorlanmasınlar..
Neyse ki bu konuda pek zorluk olmadı..
Yer yer biraz sarksa da keyifle izlendi..
Yer yer gülündü..
Bazen hüzünlenildi..
Zannederim maksat hasıl oldu..
Yeryüzünün en eski konularından biri kadın erkek ilişkileri..
Zaman,zemin hiç önemli değil..
Mesele dünyada insanoğlu ve kızı yaşadığı süreden beri var ve olmaya devam edecek..
Bu nedenle de bu konuyu işleyen oyunlar oynanmaya..
Biz de izlemeye..
Oyuncu İsmet Numanoğlu'nu kutlarım..
Oyunu sürükledi gerçekten..
Oyun partneri olan Berna Korur Hanım da öyle..
İki perde;bir saat kırk beş dakika süren oyunu sürükleyip götürdüler..
Bütün beceri yönetmeni ait ise,ki öyle olduğunu düşünülüyor,o zaman en çok Erdinç Doğan'ı kutlarım..
Dekoru tasarlayan Seyhan Kırca'yı da..
Müziği hazırlayan Nedim Yıldız'ı da eklemeliyim elbette..
Ve emeğini görüp kendisini göremediğimiz bütün tiyatro emekçilerini kutlarım..
Bir de
Betül'ü..
Binnaz Rıdvan Ege Anadolu Lisesi'nde,10.sınıftaymış..
Bir tiyatro meraklısı olarak biletini almış,salonu ararken ,pürtelaş, bana rastladı..
Salonun yerini hatırlayamamış,paniklemiş..
Birlikte Ziraat Sahnesi'ne yürüdük..
Çıkışta baktım,başka bir oyun için de bilet alıyordu..
Aferin Betül..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder