4 Mart 2019 Pazartesi

Suç ve Ceza

Hafta sonunda izledim..
Aslında birkaç sene önce yine Ankara Devlet Tiyatrosu tarafından sahnelenmişti..
O zaman izlememiştim..

Şimdi de acaba o zamanki sahneleme daha mı iyiydi,o zaman mı izleseydim,diyorum..
Yani en baştan söylersem;beğenmedim..
Bunu otuz kişilik oyuncu kadrosuna karşı söylemek ayıp oluyor;ama ne yazık ki,durum bu..

Biraz eski,hayli demode bir bakış açısı ile sahnelenmiş demek geliyor içimden..
Bunu oyun boyunca da kendi kendime tekrarladım..

Daha genç,daha yaratıcı bir yönetmenin elinde nasıl olurdu acaba?
Bu da yine kendi kendime tekrarladığım ikinci cümleydi..

Oyunun konusu malum..
Üniversite öğrencisi Raskolnikov,yoksulluk içinde bunalırken kendisi gibi yoksulların kurtuluşunu bir tefeci kadının ölümünde bulur..
Kapısına gelmek durumunda kalan herkesin elindeki eşyayı üç kuruşa alan bu kadın,yoksulların kanını emen bir kenedir ona göre..
O yok olursa herkes kurtulacaktır..
Karar verir,onu öldürür..

Ancak yoksullar yokluktan kurtulamamış;üstelik vicdan azabı kendisini kavurmaya başlamıştır..
İnsanlar yine yoksulluktan ölmekte,sokağa düşmekte;polis de bu cinayet vakasında kendisinden daha fazla şüphelenmektedir..

Daha fazla dayanamaz,itiraf eder..
Hiç olmazsa vicdan azabını biraz dindirebilmeyi ummaktadır..

İki saat otuz beş dakikalık oyunda bu duyguyu hissedemedim ama..
Takdir ettiğim başka hususlar oldu..
Örneğin teknik ekip çok iyiydi..
Işık,müzik,dekor ve aksesuar ekibi çok başarılıydı..
Hepsine alkış !..

Oyuncu kardosu içindeki kıdemli oyunculardan Gönül Orbey'i hayranlıkla izledim..
İlerleyen yaşına karşın sesi ile koca salonu doldurdu..
Bir alkış da ona ..
Gerçi oyuncu kardosu ağırlıkla kıdemli oyunculardan oluşuyordu zaten..
Genç oyuncu sayısı azdı..

Takıldığım bir konu da,üniversite öğrencisi olan Raskolnikov'u  genç bir
oyuncunun değil de orta yaşlı bir oyuncunun canlandırmasıydı..
Böyle bir rolün altından kalkabilecek pek çok genç aktörümüz olduğunu zannederim..
Örneğin Sonya rolündeki Başak Vural başarılıydı..
Yönetmenlerin böyle oyuncuları arayıp bulmaları ve daha ağırlıklı rollerde kendilerini gösterme fırsatı vermeleri seyirci olarak beklentilerimizden biri aslında..

Ankara Devlet Tiyatrosu'nu bir müddetten beri şevki, heyecanı,yaratıcı yanı eksilmiş olarak görüyor ve üzülüyoruz..

Turne oyunları ile gelen diğer devlet tiyatrosu oyunlarında gördüğümüz yaratıcılık,sahne heyecanı ve oyun şevkinin Ankara Devlet Tiyatrosu'na da geçmesi için de sabırsızlıkla bekliyoruz..
Tiyatro sevmek suç değildir..
Salonları dolduran seyirciler kötü oyunlarla cezalandırılamaz..
Doğru olan, eldeki imkanları en doğru şekilde kullanarak iyi oyunlar sahnelemek,seyircinin ilgi ve sevgisini hak etmektir..

Bu sezon izlediğim 16. oyun bu..
Aradan sıyrılan tek oyun Misafir oldu..
Diğerleri emek kaybı yazık ki..


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder