Van Devlet Tiyatrosu'nun oyunu..
Geçen hafta izledim..
Hafta içi yoğunluktan dolayı yazamadım..
Şimdi fırsat bulabiliyorum..
Küçük Tiyatro'da izledim(k)..
İki perdelik ,üç kişilik bir oyundu..
Serap Işık yazmış..
Son dönemde yerli oyunlarda bir yaratıcılık sıkıntısı görüyor ve üzülüyorduk..
Nitelikli oyun yazıl(a)mıyor,diye..
Bu oyun için de..
İyiydi,diyebilirim,,
Biraz fazlaca kentli genç bakış açısı var gibi geldi bana..
Meselelere bakış açısı,onları ifade ediş şekliyle..
Belki de Serap Işık gerçekten de genç yazarlardandır..
Bilemiyorum..
Ancak biraz fazlaca naif,toplum gerçeğinden soyut bir bakış açıları oluyor nedense..
Bu oyuna gelince..
Kezban yalnız yaşayan bir avukattır..
Boşanma davasını aldığı hemşire müvekkili Jale kendisine bir ev arayınca,ikisi ev arkadaşı olurlar..
Kezban ne kadar içine kapalı,soğuk,uzak ise Jale aksine o kadar cıvıltılı,sıcak,konuşkandır..
Başlangıçta birbirlerini yadırgasalar da,zamanla Jale'nin kişiliği o evi yuvaya dönüştürür..
Bir de komşuları olan,eşi tarafından sürekli aldatıldığı için,evliliği sallantılı bir hanım vardır..
Sonunda onun da bu hayata dayanamayıp intihar etmesine tanık olurlar..
Bu minval üzerine bir oyundu..
Biraz çalışan kadınların sorunları,biraz evlilik sorunları,biraz komşuluk sorunları..
Hepsinden biraz..
Benim asıl ilgimi çeken ise,Van seyircisinin bu oyunu nasıl değerlendirdiği..
Kadınların çok daha ciddi sorunlarla boğuştuğu bir yerde bu konu biraz sade mi gelir onlara acaba?
Yine de Azade Küçükayvaz,Ezgi Yıldız,Elif Küçükkoyuncu'nun oyunculuklarını izlemek için bir fırsa oldu bize..
Betül Feyizoğlu Gökçer'in de kadınca ayrıntı titizliğiyle donattığı yönetmenliğini..
Ekip olarak ellerine sağlık..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder