8 Nisan 2019 Pazartesi

Adı Tayfun'du

Hafta sonunda, dışarıdan  bitirme sınavlarında gördüm onu..
Yetişkinlerle hatta kimi orta yaştaki geçkin öğrencilerle birlikte aynı sınıftaydı..
Ufak tefek yapılı oluşu nedeniyle, yanlışlıkla bu sınıfa geldiğini düşündüm önce..
Liseyi dışarıdan bitiriyormuş..
Kendisi gibi dışarıdan bitiren ama ondan yaşça çok büyük olan bir hanım,neden okula gitmediğini sordu..
Mahcup bir eda ile "Öyle gerekti." dedi..
O kadar küçük ve savunmasız görünüyordu ki..
Bu kez ben sordum..
"Nerede çalışıyorsun?"
"Kahvede.."
Ders çalışmaya vakit bulabiliyor musun?"
"Akşam yedide kahve kapanıyor,o zaman evde çalışıyorum."
"Buraya yeni mi geldiniz?"
"Nevşehir'den geldik."
Başka okuyan kardeşin var mı?"
"Bir kardeşim var,İnönü'de okuyor."
"O zaman Yenimahalle'de oturuyorsunuz."
Başını,evet anlamında salladı..

Demek,evde onun getireceği paraya ihtiyaç var..
Bu nedenle okulundan da geri kalmamak için,açıktan liseyi bitirmeye çabalıyor..
Yaşadıkları güçlükler nedeniyle mi bedeni kavruk acaba?

Üç saat süre verilen sınavda sonuna kadar oturamadı..
Yarısında kağıdını verip çıktı..
 Pencereden baktım..
Bahçede,çalılara vurup duran onun boyunda bir çocukla, ucu püsküllü eşarbını başına dolamış,pardesülü, ince yapılı, genç bir kadının yanına gitti..
Annesiyle kardeşi olmalı..
Annesi sınavın nasıl gittiğini sormuş olmalı ki,başını sallayarak bir şeyler anlatmaya başladı..
Üçü birlikte okul bahçesinden çıkıp çarşıya doğru yürüyüp gittiler..



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder