Kazancakis'in,Venizelos'un memleketi Girit'ten öğle vakti ayrıldık..
İstikamet ünlü Santorini..
İkindi vakti orada olacağız kısmetse..
Volkan sönmüş..
Boşluğa deniz dolmuş..
O boşluktan iki ada çıkmış..
Kayıp kıta Atlantis olduğu iddia ediliyor bazı kaynaklarda..
Bütün bunlar bir de cilalı turizm tanıtımı ile turistler için olağanüstü çekici oluyor tabiî..
Turist yağıyor bu 14 bin nüfuslu adaya..
Gemilerin biri gelip biri gidiyor..
Taş döşeli yoldan eşek sırtında çıkma imkanı da var..
Kıvrıla kıvrıla çıkan yolda , yavaş yavaş ,her adımda,her dönemeçte değişen manzaranın tadını çıkartmak isteyenler için..
635 basamaktan oluşuyor..
Programda belirtildiği gibi 16.30'da Santorini'ye geldik..
Ancak yola çıktığımızdan beri dinmeyen rüzgar şiddetini daha da arttırdığı için durumu değerlendiren kaptanımız,bize bir saat kadar adayı karşıdan seyretme imkanı tanıdıktan sonra 17.30'da Pire'ye doğru yola çıkma kararı aldı..
Her şey programdaki gibi gitseydi,
Santorini'den gece 21.30'da yola çıkacak idik..
Şimdi saatte 8 mil şiddetinde esen rüzgarın gece daha da artacağını,şimdi de kuvvetli olan dalgaların daha da şiddetleneceğini öngören hava tahminleri nedeniyle,yolcuların can güvenliğini her şeyden daha önemli gören kaptanın bu kararına üzülsek de hak vermek durumunda idik..
Gezinin tatlı anlarının bir faciaya dönmesinin anlamı yok..
Santorini'yi
uzaktan izledik,fotoğraflarını çektik..
Kısmet ise bir gün yine geliriz..
Yazının sonundaki gibi bir fotoğrafı bu sefer kendimiz çekeriz..

Rüzgarlı,dalgalı
ve masmavi Ege'de süzülmeye devam ettik..
Bütün gece sürecek olan yolculuk bizi sabah Pire'ye ulaştıracak..
Yarın Akropol'ü göreceğiz..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder