Yaşı doksanlarda..
Boyu bir buçuk metre..
Enerjisi,yaşamaya bağlılığı,iyimserliği hepimizi imrendirecek boyutlarda..
Ekmeğini almış,evine giderken beni görünce her zamanki gibi seslendi: "Kadın kızlar, ne iş tutarsınız?"
Camları siliyordum,sesini duyunca döndüm,konuşmaya başladık.
Kış boyunca çocuklarından veya torunlarından birine misafir oluyor.Kafası bozulursa da hiçbirine gitmiyor,evinde kalıyor.Evi sobalı,sobasını kendi yakıyor,yemeğini kendi pişiriyor,alışverişini kendi yapıyor.
Beş yıl önce bir böbreğini oğluna verdi.
Komşuları tarafından çok seviliyor.Dili de tatlı..Geleni gideni eksik olmuyor.Kendisi de girişken,her kapıyı çalıp,herkesin gönlünü alanlardan..Bak,izle,öğren,ibret al cinsinden yani..Kışın birkaç defa kapısını çalıp,evde bulamamış;herhalde kışı geçirmeye gitti,diye düşünmüştüm.
Torununa gitmiş.Torunu umreye gidecekmiş,onu da götürmüş.Heyecanla seyahatini anlattı.İlk kez uçağa binişini,Medine'yi,Mekke'yi ziyaretini,Yaşlı oluşu nedeniyle her yerde kendisine nasıl kolaylık gösterildiğini,her yere girmesine izin verildiğini;ailesinin yaşını ileri sürerek onu geride bırakmalarına izin vermeyip her yere yürüyerek gittiğini,hiç bir yerden geri kalmadığını,çok güzel gezdiğini...Minicik gözleri mutlulukla ışıldayarak anlattı,durdu.
Yaz gelince göçmen kuşlar misali evine ,gündelik yaşantısına dönmüş,bizleri eskisi gibi gördüğüne sevinmiş..
Ben de onu yine sağlıklı,neşeli,canlı gördüğüme sevindim.Kısmetse bir yazı daha birlikte yaşayacağız..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder